SAYIN ÇÖMEZ NEDEN ÇÖZMEZ?
Milletvekili Turhan Çömez, kendisini Erdoğan ile tanıştıran kişi olduğumuzu hatırlar mı bilemeyiz.
30 sene önceki bir olayı unutmuş olması da muhtemeldir. Bir iki satırla hatırlatmamız gerekir. İstanbul Fatih’teki mali müşavirlik çalışma ofisimizde, Vakıf Gureba Hastanesi’nde çalışan iki doktor ziyaretimize gelmişti. Biz o zaman Büyükşehir Belediyesinde Plan Bütçe Komisyonu’nu yürüten meclis üyesi idik. Dr. Şenel Yediyıldız ve Dr. Turhan Çömez. İstanbul’da yüksek teknoloji ile bir organ nakli hastanesi kurmak istediklerini, Büyükşehir Belediyesi’nden münasip bir arsanın kiralanması için aracılık etmemi talep ediyorlardı. Bu hayırlı projenin hayata geçirilmesi için biz de onları götürüp Sayın Başkan Erdoğan ile tanıştırmış ve isteklerini iletmiştik.
İlerleyen günlerde “akçeli işlerdeki titizliğimizi bildiklerinden” başkan bizi bypas etmeyi tercih etmiş olmalı ki, A.E isimli kişiyi bu iki doktora göndererek “bir çözüm” bulmak için irtibat kurmuş. Çözüm bulmuş bulmasına ama “akçe” konusunda yapılan feci yanlışlıklar yüzünden işler sarpa sarmış. Hatta Dr. Yediyıldız çok zor durumlara düşürülmüş. Bunu bizzat kendisinden öğrenmiştik. Kestiği vadeli çeklere bakıp bakıp ah, of ediyordu. Üstelik hastane falan da kurulamadı. Türkiye, Dr. Yediyıldız’ın “Reis’in ayakkabılarını yalama” gibi düşüncesiz söylemi ile kendi itibarını sıfırlayan bir milletvekili olduğunu hatırlayacaktır.
Böylece Başkan ile tanıştırdığımız Çömez, ilerleyen zamanlarda özel dostluklar geliştirerek, ona daha da yaklaşmış, doktorluğu bırakıp beraber politika yapma kararı almış. Görevden ayrılarak “hapse” atılan Erdoğan’a “özel kalem” oluvermiş.
Türkiye’nin, hatta İslam dünyasının kurtuluş reçetelerini elinde bulundurup, fırsat buldukça bunları bir bir yürürlüğe koyan Milli Görüş ve Lider Erbakan’ın önünü kesmek için, iç ve dış çevrelerin bütün kirli dolapları Reis ve ona yol gösterici olan “özel kalemi” etrafında döndürülmüş. Böylece AKP’nin altyapısının oluşturulması sürecinde akıl hocalarından biri olan, hem de olaylara tanıklık eden Çömez, çok önemli bilgilerin istifçisi oluvermiş. Miş’li cümleleri kurmamızın sebebi, bu bilgileri bu günlerde gıdım gıdım açıklayarak ve açıklamadığı kısımları da açıklayacağını bir nevi şantaj kokan imaları ile, öne çıkmaya çalışmasından anlıyoruz. Yine anlıyoruz ki, milletvekilliği sürecinde de bazı mahrem bilgiler kendisine akmaya devam etmiş.
Nedendir bilemeyiz, bu ikilinin arasına “Ergenekon ve Balyoz gibi davalar yürütülürken kara kediler girmiş. Belki de Erbakan ve Milli Görüş’e edilen bu ihanetlere en yakın ve güçlü desteği vermiş olmasından dolayı, bir İlahi ceza olarak, yurdunu terk edip İngiltere’ye yerleşip orada çeşitli mahrumiyetlere ve özlemlere duçar olmak zorunda kalmış. Son yıllarda ise bir partiye kaydolup milletvekili seçilmiş olduğunu gördük.
Doğrusunu söylemek gerekirse, çok çalışkan, cesur, atak, girişimci, medyatik bir milletvekilliği icra etmekte. Reis’in ve AKP’nin eski günah defterlerinden zaman zaman sayfalar açarak, Türkiye’nin bu günkü yaralarının kökenlerini ortaya çıkarmaya çalışmakta.
Kanaatimiz odur ki; Milli Görüş ve Lideri Erbakan’ın önünün kesilmesi ile ne büyük bir yanlışın yapıldığını, bu günün dertlerinin müzmin ve çözümsüz hale getirilen Türkiye için ne büyük fırsatların böylece heba edildiğini en iyi gören ve anlayan bir mevkidedir Sayın Çömez. Milli Görüş’ün çözüm önerilerinin hayata geçirilmesinden başka bir kurtuluşun olamayacağını en iyi anlayan kişidir Sayın Çömez. Yaptığı gayretli çalışmalarından anlıyoruz ki, ülkesini ve milletini en çok seven kişilerden biridir Sayın Çömez. Tahmin ediyoruz ki, yaptığı bu titiz ve gayretli çalışmaları, sadece Erdoğan’dan intikam alma hırsı ile yapmayacak kadar karakter sahibi bir kişiliktir Sayın Çömez.
Lakin:
Sayın Çömez, şahit olduğu olayları ve depoladığı Milli Görüş ve Erbakan’ın önünün kesilmesi için yapılan ihanet ve çevirilen kirli dolapları ve şahit olduğu bilgileri, geleceğin tarihçilerinin istifadesine sunacak şekilde neden yazılı hale getirmez?
Sayın Çömez, Türkiye’nin ve İslam Dünyası’nın kurtuluş reçetesini hayata geçirmek için canla başla çalışıp didinen, köklü ve yılmaz teşkilatları olan, gençliğin yetişmesi için çok büyük fedakarlıklar gösteren, her dalda MİLKO’ları olan, kendisinin de tanıyarak gördüğü gibi Lider Erbakan’ın yolunda olan Milli Görüş’e neden omuz vermez? Hakk’ın hakim olması için çalışılmayacaksa, yanlışlıkları dile getirip durmak neye yaracaktır?
Sayın Çömez bu dediğimiz problemleri en azından kendi nefsinde neden Çözmez?
Doğru ve gerçekçi bu çözümleri üretmeden ve destek olmadan “emri Hak” vaki olursa, bunun hesaplarını nasıl vereceğini düşünmez mi Sayın Turhan Çömez?
MEŞGULİYET
Yoksa meşguliyet alanında Hakk,
Seni meşgul eder batıl, muhakkak!..
Ekrem Şama
