ULAŞAMADIKLARIMIZ
Türkiye’de hala tedavisi yapılamayan veya yapımı pahalı olduğu için yapılmak istenmeyen hastalıklar var. Hala yurtdışına bağımlı olan ve yurt dışı olmazsa ölüm ile yüzleşecek olan ve bunun farkında olan birçok hasta ve yakını var.
Geldiğimiz bu çağda hala Türkiye’de sağlık konusunda bu kadar imkânsızlıklar mevcut. Muhakkak bir çözümü olmalı bunun.
Tedavisi var ama ulaşamamak. İşte insanın canını yakan en büyük problem.
Bu hastalıklardan biri SMA hastalığıdır. SGK’ya kayıtlı 1.300 SMA hastası bulunuyor ve bunların neredeyse yarısı bebek ve çocuklardan müteşekkil.
Sosyal medyada sıklıkla düzenlenen bağış kampanyaları ise tek seferde uygulanan ve SMA 1 genini, çalışan versiyonu ile değiştiren gen tedavisi için yapılıyor. Dünyanın en pahalı tedavisi olarak lanse edilen bu tedavinin maliyeti 2,5 milyon dolar. Fakat bu çalışmalar son bulmuş sonuca ulaşılmış değil.
Sosyal medyada çok sıklıkla karşılaşıyoruz bu yardım kampanyalarına. Ama maalesef çoğu zaman hedefine ulaşamadan yavrularını kaybediyor aileler.
Demans hastalığı veya bildiğimiz ismi ile alzaymır yine tedavi edilemeyen hastalıkların sınıfında.
Astım. Yıllardır duyarız adını ama bu hastalığı yenen pek duyulmamıştır.
Şeker hastalığı diğer adı ile diyabet yine aynı. Tedavisi olmayan veya yine çok külfetli diye yapılamayan hastalıklardan biri. Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun sağlamış olduğu istatistiki verilere göre her 11 yetişkinden biri diyabet hastalığına sahip olmakla birlikte her 6 saniyede 1, bir kişi diyabet kaynaklı sorunlar nedeniyle hayatını kaybetmektedir.
Obezite, depresyon, migren gibi hastalıklar tedavisi olmayan veya uzun vadede tedavi edilebilen hastalıklardır.
Benim asıl sormak istediğim ise, gerçekten bu veya buna benzer hastalıkların tedavisi yok mu veya varda ülkemizde mi yapılmıyor.
Her hastalığın şifası vardır. Ama bu şifayı bulmak ve ulaşmak bazen kolay olmuyor. Bu can bu beden bizlere emanet. Ona iyi bakmak ve onu temiz bir şekilde sahibine teslim edebilmek önemli olan.
Hastalıklar ölüm için birer sebeptir. Ölüm geldi cihana baş ağrısı bahane derler.
“ Her beden bir gün ölümü tadacaktır” şuuru ile yaşamak, bu emanete çok ama çok iyi bakabilmek, ölüm ile yüzleştiğimizde emaneti sahibine güzel bir şekilde teslim edebilmek duası ile.
SELAMETTE OLUN SELAMETLE KALIN
SABRİYE TÜRKMEN KAYA
