- YAŞASIN-KÜRESEL-İNTİFADA - 

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla. 

Allaha hamd Resulün'e sâlât ve selâm olsun. 

Allahın Rahmeti merhameti bereketi daima yardımı üzerinize olsun. 

"Sübhaneke lâ ilmelenâ illâ ma âllemtenâ inneke entel âlimul hakîm."

• "Ve ahiru davana enil hamdulillahi rabbil alemiyn.. Gâle Rabbin surni bime kezzabun. 

Öncelikle yazı başlığı olan  intifada nedir? belki bilmeyenler vardır! hassasiyeti ile kısaca açıklamasını yapalım. 

İNTİFADA NE DEMEK?

İsrail'in Filistin topraklarını ele geçirmesine karşı Filistinlilerin ayaklanması anlamına gelen 

intifada TDK tarafından da "Filistin halkının başkaldırısı" olarak tanımlanmıştır. 

İsrail işgaline karşı Arap halkının baş kaldırması karakterini taşıyan ilk İntifada, 1987'de başladı.

 İkinci İntifada ise Eylül 2000'den 2005 yıllına kadar devam eden ikinci Filistin ayaklanmasıdır.

Şuan da ise inşaAllah zafer ile sonuçlanan son intifada olur. Allahümme amin. 

Evet, hayat büyük bir sahne insanlar da oyuncu ise bu oyun içinde nelerden, 

- vazgeçtiğini, en önemlisi de neyi ne için feda ettiğini iyi görüp hesaplamak lazım.

Duygular hisler, düşler sokağından ibaret gibi görünse de insan olmanın verdiği güdüyle zor 

- günler için biriktirdiğimiz sabrı, şükrü biraz da sevdiklerimize, Allah için yaratılmışlara bize emek vermişlere saklamak lazım.

Kendimize doğru düşünürken, kıymet nedir, Allah için sevmek sevebilmek nedir dönüp bakmak gerek.

 Kalbimizi ısıtacak iyilikleri, bizi biz yapacak her duyguyu omuzlarımızda gururla taşımak varken.

Sadece bir kaç günlük seçim için birilerinin ihtişam ile oturacağı koltuk için siyasi bölünmeye en yakınlarımızla kavga etmeye 

- değmeyeceğini herseyin sükunet, sabır dua, gayret ve azimle çalışıp doğruyu anlatarak 

- yolunu bulacağını öğrenmemiz öğretmemiz lazım.. 

Öyleki geçici işler için kalıcı kırgınlıklara yer verilecek zamanda, mekanda çok dardır.. 

Ebûbekir (Radıyallahu Anhu) bir

hutbesinde de şöyle buyurmuştur:

"Nerede herkesin hayran olduğu güzel yüzlü insanlar! 

Nerede gençliğine mağrur olan yiğitler!

Nerede ihtişamlı şehirler kurup etrâfını yüksek surlarla çeviren hükümdarlar!

Nerede harp meydanlarının mağlûbiyet tanımayan kahramanları!

 Zaman hepsini çürütüp yerle bir etti. 

Hepsi kabrin karanlıklarına gömülüp gittiler.

Acele edin, acele edin! Vakit geçmeden aklınızı başınıza alın da ölüm ötesine bir an evvel hazırlanın!

 Kendinizi kurtarın, kendinizi kurtarın!

”(İbnu-l Cevzi, Zemmu-l heva,668)

Ne güzel izah etmiş Hz. Ebû Bekir (r.a) insanoğlunun aciz ve fani oluşunu, geçici 

şeyler için baki olanı unutuşunu, dünyalık kavgalara dalıp, Filistin / Gazze deki Doğu Türkistan daki kardeşlerini dünya uğruna terk edişini. 

Gazze binlerce şehidine rağmen ayakta, direniyor, mücadele ediyor. 

Oysa tüm İslam alemi onları unutmuş savaşın içinde onları zalimlerin eline terk etmiş iken.. 

Onları nasıl hatırlarız, ve onlar için ne yapmalıyız? 

Bugün bize düşen, Gazze için ses olmak, İsrail ile yapılan ticarete dur demek, Gazze için 

- dünyanın tüm erdemli insanlarıyla dayanışmayı artırmaktır. 

Gün dünyayı uyandırma günüdür, gün Filistin’deki mazlumlar için ayağa kalkma günüdür. 

Dört bir yana haber salalım, Gazze ile oturup Gazze ile kalkalım. 

Bulundugumuz her mecliste “yaşasın küresel intifada” diye haykıralım.

Ve sorumluluklarımızı kuşanıp özgür Filistin için elimizden geleni ardımıza koymayalım. 

Elbette imtihanlar sokağında Küçük bulutların zaman zaman güneşin önünden geçtiğini Unutmayalım! 

Çatışmakla güzel yarınlara çıkılamayacağını, çalışarak zor günlerin üstesinden gelineceğini yüreklere öğretmek lazım.

Bu sözleri not almanızı ve kendinize hatırlatmanızı öneririm:

 Hatalar düzeltilebilir ve önemli tecrübelere dönüştürülebilir.

 İyilikler kötülüğün acımasızlığını gösterme konusunda kusursuz ışıktır.

 Kötülüklere karşı er ya da geç, biz tanıklık etsek de etmesek de bir hesap sorucunun olduğunu bilelim.. 

Allah (cc) kendi kudretinin sonsuzluğunu, zatının büyüklüğünü insana hatırlatırken 

- "küçücük, minicik, mini minnacık" mesajlar veriyor.

Nemrut'a mesaj topal bir sinekti... Firavunʼa çekirge... Fil ordusuna kuş... Mekkeli müşriklere örümcek... Bize de...

Bilmem ki mesajı alabildik mi?

Bizler yapılan kötülüklerin zulümlerin neresinde durduğumuza dikkat edelim. 

Önce kendimize karşı sonra insanlığa karşı dürüst olalım gerçekleri tüm çıplaklığıyla zalimlerin yüzüne haykıralım. 

 Dürüstlük kalbin aynasıdır.

Aynasıdır da kim o aynayı görebiliyor kimlerin aynası kararmış iyi tesbit etmemiz gerekir. 

Hz. Peygamber (sav) Efendimiz "Allah (c.c) sizin dış görünüşünüze ve mallarınıza bakmaz. 

Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar." buyurur bir hadis-i şerifte. 

Kalplerimizde ne görmek ister Allah (c.c), neden bakar kalbimize?

Kalp insanın merkezidir orada Sadece Allah olmalıdır.

Sen Allah'ı MERKEZinde tutarsan

 ve eğer kimsenin ve hiçbir şeyin çekimine kapılmaz isen alem senin çevrende pervane olur.

Ne diyor bizim yunus derdi dünya olanın dünya kadar derdi olur. 

Gerçek dertleri dert edinmeyenler lüzumsuz, yararsız ve anlamsız dertlerle meşgul edilirler. 

Dertsizlik derdi aslında en büyük derttir. 

Kazanma veya kaybetme mekânımız olarak dünya, hayatımızın merkezi, ahiret de dönüş

menzilimiz olduğu için zulüm ve zalimlere karşı bir duruşu bir savı olmalı insanın ve tüm bu 

- bozukluklar düşündürmelidir ve dertlendirmelidir insanı.

Dünyanın peşinden koşma bırak o seni kovalasın ey müslüman!

"Her şeyin yoluna gireceğine inanarak dua edin. 

Her şeyin hayırlısı olacağına inanarak mücadele edin. 

Ve bir gün her şeyin biteceğine inanarak sabredin.

Hiç " Unutmayalım ki El-Mevtü Hakkun | Ölüm Haktır.. 

 Bu üç şey her zaman sizi en hayırlı sonuca ulaştıracaktır."

Yeter ki yüreğinizden gelsin sesler, Allah her duayı dinler..


 

                     .. Selam ve dua ile..                   

                                     Fİ_ EMANİLLAH _ 

        ...... Kablel-Vuku.....

 • "...Rabbişrah-li sadri. Ve yessir li emri. 

• Vahlul ukdeten min lisäni. Yefkahů kavli." Allahümme- Âmin...