- ALGILAR - AÇIK -KİME - GÖRE - ?!
- Algı yönetimi ve sonuçuları..
• Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
• Allah'a hamd Resulün'e sâlât ve selâm olsun.
• Allah'ın rahmeti bereketi mağfireti daima yardımı üzerinize olsun.
• El-Vasi : Celle- Celâlûhû' (Rahmeti ve ilmi bol olan)
• Ya - Hayrer Razıgın..
• "...Rabbişrah-li sadri. Ve yessir li emri.
• Vahlul ukdeten min lisäni. Yefkahů kavli." Allahümme- Âmin...
• Değerli kardeşlerim bu hafta sizler ile nasıl bir algı devleti (yönetimi) kuruldu - ve insanların algılarını nasıl ,,
- kullanıyorlar ve bundan nasıl korunabiliriz'i , konuşup hep beraber ışık tutup çarelerini anlayacağız?!!
• Konuya küçük bir hikâye ve bu hikayenin içinde bir soru ile başlayalım !
• Bir memlekette bir mahallede bitişik bahçesi olan evlerde yaşayan iki komşu varmış!
• Komşulardan birisi tavukları çok sever ve sürekli tavuk yetiştirirmiş!
• Diğer komşu ise aksine tavuklardan nefret eder !!
- tavukları seven komşuna bu yüzden söylenir ve kızarmış.
• Ve sık sık yan komşunun horozu bu adamın bahçesine geçer miş!
• Bir gün yine horoz yan komşunun bahçesine geçmiş !!
• Tavukları olan adam bunu görünce kümesten yumurta toplarken birde ,tavukları sevmeyen adamın bahçesine geçip bu yumurtalar bana ait demiş!
• Tavukları sevmeyen komşu ise burası benim bahçem yumurtalar da bahçemde olduğu için benim demiş !
• Sizce yumurtalar kimindir?
• İnsan beyni aldığı uyaranları yorumladıktan sonra tepki vermektedir.
• Bu yorumlar beynin çalışma mekanizmalarından biri olan algıların yaptığı etkiler ile olayları yorumlamaktadır.
- Nasıl mı?
• Bir çoğunuzun hikâyenin sonunda sorduğum soruda,,
- yumurtaların tavukların sahibinin olduğunu ,,
- bir çoğunuzun ise bahçe sahibinin olduğunu söylediğinizi duyar gibiyim !!
• Peki horoz yumurtlar mı? :))
• Buradaki kilit nokta anlatılan olaylar da gerçeği her zaman görüp göremediğimizdir.
• Öncelikle " Algı nedir? Nasıl tanımlanır?
• Algı, psikoloji ve bilişsel bilimlerde duyusal bilginin alınması, yorumlanması, seçilmesi ve
- düzenlenmesi anlamına gelir.
• Algı, duyu organlarının fiziksel uyarılmasıyla oluşan sinir sistemindeki sinyallerden oluşur.
• Örneğin, görme gözün retinasına düşen ışıkla, işitme kulağa gelen ses ile oluşur.
• İnsanın yaratılış itibariyle, kolayca birşeylere inanması fıtratı icabıdır.
- Bunun için yaratılmıştır ve çok kolay inanır, bu yüzden algı çok önemlidir..
• Algı kimi zaman okadar etkili yapılıyor ki olmayan şeyleri ol(muş) gibi görebiliyoruz!
• Algı ile yönetimin ana teması ,tam da bu hikayeye benzer.
• Ortada bahçeye geçen Sadece bir horoz var tavukları olan adamın elindeki yumurtalar kendi kümesinden ,
- topladığı yumurtalar yani bu yumurtalar benim iddiası doğru ama sanki bahçede de yumurta varmış gibi kurgulayıp algılarınızı yönettim.
• Algıların bize nasıl etki ettiğini bilmemiz için öncelikle algının kavramı ve etkinlik yolunun bilinmesi gereklidir.
• Zira algıdan davranışa kadar giden yola yönelik yapılan uyaranların,,
- günümüzde sıklıkla tv, gazetelerde ve internette kullanılması olağan bir hal almıştır.
• Daha da önemli olan ise ticari amaçlı uyaranların beyinde oluşturduğu etki mekanizması ile benzer şekilde,,
- uyaranlar insanların toplumsal hareketlerinede yön verilmesi için kullanılmaktadır.
• Algı yönetimi için yapılacak en etkili tanımlama şu şekilde olabilir;
- “Hedef kitleyi istenilen bir fikir amel ve davranış da ,,
- üzerinde rıza gösterecekleri bir inanma ve ikna olma sürecine sokmak ile yönetmek...
• Literatüre girdiği biçimiyle tanımlayacak olursak; “Kitlelerin duygu, düşünce, amaç, mantık, inanç
- istihbarat sistemleri ve liderlerini etkileyerek seçili bilgilerin yayılması,,
- veya durdurulması; bunun sonucunda hedef davranış ve, inançlarının,,
- düşüncelerinin hedefleyenin istekleri doğrultusunda yönlendirilmesi” diyebiliriz.
• Amerikalı Siyasetçi ; Henry Kissinger'in konuyla alakalı şu sözü siyasal algı da meseleyi daha da, netleştirmektedir;
- “Bir şeyin gerçek olmasından daha önemli olan o şeyin gerçek olarak algılanmasını sağlamaktır.”
• İşte günümüz siyaset ve yönetiminin yaptığı tam da budur!!
• Konunun daha net anlaşılması adına bir örnek verelim; Kapitalist ideolojinin dünyanın her yerinde İslâm'a ve
- Müslümanlara dair kıymetli olan ne varsa hepsini kıymetsizleştirme, basitleştirme, haramları , normalleştirme gayelerini biliyoruz.
- “Ahlak” kavramını,Müslümanların zihninden kazımaya çalışanların ellerindeki büyük maddi gücü,,
- kullanarak “Ahlaksız bir toplum” hedefine ulaşmak için moda , lüks yaşam gibi unsurları insan hayatının vaz geçilmez objeleri olarak gösterip zamanla değişen algılar oluşturmalarıdır.
• İlk olarak işe özgürlük naraları atarak başlayan sistemin Kapitalist ideolojileri bu,
- Bağırganlıklarının hemen akabinde kadına zincirlerini kırmasını aşılayıp , sosyalleşmesini sağlayan ortamlar hazırladılar...
• Daha sonra sanki kadını erkeğin yanında ezilen bir nesne gibi gösterip belirli hak ve özgürlükleri yokmuş gibi lanse edip ,
- kadın-erkek eşitliği fikrini zihinlere yerleştirip ve kadının da kariyer sahibi olabileceği, hayat,,
- içerisinde aktif olarak varlığını gösterebileceğini süslü örnekler ile bilinçaltına soktular..
• Konunun altını çizerek,Not düşelim tabiki kadınlar da hayatın içinde vardır! Olmalıdır ama İslami koşullar içinde İslam'a aykırı olmayacak şekilde!
• Binainaleyh,Daha sonra kadına pozitif ayrımcılık tanıyarak bir anda erkeği,,
- itibarsızlaştırmayı hedefleyen hamleleri ile kadının erkeğe üstün gelecebileceğini öğreten sosyal tabakalar ve kurumlar açarak oluşturdular..
• Nihayetinde aile bağlarını geri plana atan kadınlar eşleri ve çocukları ile aralarına aşılmaz engeller koydu ,,
- toplum doğal bir ahlaksızlık çemberine alındı..
• Toplum bilimcilerin ahlaklı bir toplumu ahlaksız bir topluma evirme,,
- adına oluşturduğu formülde kadın figürü her daim başrolde oynatılıyor.
- Çünkü kadınlar duygusal yapıları itibariyle ; Kandırılmaya , kışkırtılmaya daha müsait bir yapıya sahiptir.
• İşte böylece toplumsal algılar değiştikçe algıları yönetenler toplumları istedikleri kalıba sokabiliyor.
• Değerli kardeşlerim ; Algı yönetiminde esas olan düşünce; “amaca götüren her yol mubahtır” düşüncesidir.
• Bu yüzden yönetici, yöneteceği algıların hedef kitleye vereceği zararı düşünmez.
• Zira o hedef kitleyi kobay olarak görmekte ve üzerinde kendisini sonuca ulaştıracak denemeler yapmaktadır.
• Bunun başlıca aracı TV 'lerdir.
• İstenilen algıların sergilendiği tek yer tabii ki televizyon kanalları değil.
• Sosyal medya ve sosyal ağlarda basit ama etkili araçlardır.
• Mesela sosyal medya algı üretme özelliği sayesinde toplumları sokağa
- dökme ve/veya kişi yada kurumlara karşı tavır alma dışlayıcı ve ırkçı tepkiler göstermesine linç etmesine neden olma konusunda hiç zorlanmamaktadır.
• Bunun dışında sanal ortamlarda oluk oluk kirlilik akarken, hayâ perdelerinin,,
- bir bir yırtıldığına şahit olurken,,
" Ülkece maneviyatta irtifa kaybediyoruz ama herkes üç maymunu oynuyor. Çorap misali bizi ters yüz ettiklerini nasıl inkâr edebiliriz?
• Aynı şekilde ikinci bir örnekle,Baş örtüsünü öne sürerek çeşitli meslek ve memuriyetler de kadına,,
- örtünmeyi serbest hale getirdik algısıyla kadını evinden çıkarıp ,
- çoluk çoğunun herşeyden önde,ön planda olması gerekirken çocuklarını başkalarına emanet eden anneler icad ettiler.
• Bu gün çocuk istismarı çocuk cinayetleri arttı ise sebebi annelerin çocuklarına gereken ilgiyi ,eğitimi ve şevkati verememesi ile vuku bulmuştur!!
- Toplumda tesettür anlayışını yavaş, yavaş değiştirip güya tesettürlü sanılan moda adı altında tayt, mini etek , vücut hatlarını belli eden daracık giyinen sözde tesettürlü ama,
- İslam'la hiç bir alakası olmayan giyim tarzlarıyla çürümüş ahlâk yapılarıyla giyinik çıplaklar icad edip örtülü başların içini nasıl boşalttılar görebiliriz!
• Eğitim-öğretim kurumlarındaki müfredatlarda, ders kitaplarında ve
- diziler de küçücük yaştaki çocukların izlediği çizgi filmlerde bilinçaltı mesajlarının,
- nasıl nakış nakış işlendiğini görememek ,ferasetten uzak bir sistem de ,Ruhi körlükten basiretsiz bakış açısın dan başka nedir?
• Algı ile yönetim yapısının mimarlarının tastik ve destekçisi kapitalist devletler olup önemli misyonlarının gayesi ise ;
- Yeni Dünya düzeni ile toplumları yönetmek ve toplumların kontrollerini ellerinde bulundurmaktır.
• Âlemlere rahmet peygaber efendimiz aleyhisselam ; Mü’minin ferasetinden (ince anlayışından) korkun.
• Çünkü o, Allah’ın nuruyla bakar.” buyurmuştur.
• " Müslümanın, Allah'ın nuruyla bakması, ibâdet ve taatlerini eksiz yerine getirmek suretiyle sünnete ,,
- ve Kur'ana tabi yaşamasıyla her şeyin gerçeğini görmesi ve hiç kimsenin tesiri altında kalmadan kimsenin onu,,
-kandıramaması ona sunulan hayat şartlarının veya bilgilerin hepsine İslam'ın süzgecinden geçirip adalet, feraset ve ahlak tenceresinde pişirip basiret ile görmesi ile mümkündür.
• Yani mümin ; Kan - dı -rı - la -maz , Kanmaz!!!.
Fİ EMÂNİLLÂH..
• "Sübhaneke lâ ilmelenâ illâ ma âllemtenâ inneke entel âlimul hakîm."
• "Ve ahiru davana enil hamdulillahi rabbil alemiyn..
.... Kablel-vuku...