Eski Greek medeniyetinde "EKONOMİ" sözcüğünün kelime anlamı, bir evin mal varlığını yönetme sanatıydı. En basit şekliyle, insana ait, sonu olmayan ihtiyaçları kıt kaynaklarla karşılanmasını inceleyen bilimdir.
Diğer bir yaklaşımla talep ile arz arasındaki ilişkileri inceleyen bilimdir. Ekonomi bu yüzyılda en fazla ilgilendiği alan kıt kaynak sorunu değil, sermaye birikimidir. İhtiyaciniz olmayan bir fıçı viskiyi, en değerli ineğinizi satarak alıp/alamayacağınızı nedenleri ve niçinleri ile inceler ekonomi. Kısıtlı kaynakların, verimli bir şekilde kullanılmasını hedefleyen bilim dalıdır.
Türkiye' de ise ekonomi bazen "EHONOMİ" bazen "EKÖNÖMİ" gibi söylense de, açlık sefalet günlerinde herkesin hakkında birşeyler bildiği bir bilim dalıdır. Türkiye'de parası olan, siyasi gücü olan ekonomiyi en iyi bilip yönettiğine inanmaktadır.
Sonuçları itibariyle açlık, sefalet olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir ülkede yaşam koşullarının iyi gidip gitmediğine, inceleyebilmek için üç kriter vardır.
1-ÜRETİM
2-TÜKETİM
3- BÖLÜŞÜM
Eğer bir ülkede üretim yok. Tüketim çok, adil bölüşüm hiç yoksa bu ülke batmış demektir. Asıl BEKÂ sorunu budur.