Bismillah deyip başlayalım. Güzel şeyler, faydalı yazılar ve hayatlar olsun hayatımızda İnşaAllah.
Her gözümüzü açtığımızda, her yeni güne başladığımızda, her ezan okunup seccadenin başında Allah’ın huzuruna varmaya niyet ettiğimizde, her yeni işe, her yeni güne, her yeni bir şeye başlarken sanki yeni doğmuş gibi başlamak ve yeniden başlamak.
İşte güç, onur, izzet, cesaret, tazelenmek budur.
Her başladığımızda eskiye değil önümüze bakmak ve yeni doğmuş gibi hissetmek insana yaşam gücü verir.
Her başladığımızda Allah’a sığınmak ve onun rızası için çalışmak.
Geçici dünya için değil daim olan bir hayat için çabalamak.
İnanın kurtuluş budur.
Yani hedefimiz Allah rızası olsun. Allah’ın rızasını kazanmak olsun.
Bazen o kadar yorgun hissedersiniz ki kendinizi, hiçbir şey yapmak istemezsiniz ve gözünüzü kapatıp bir daha açmak istemezsiniz. Hatta biraz daha ileri gideyim, kendinizi bir yere kapatıp bir daha oradan çıkmak istemezsiniz.
İşte tamda böyle bir durumda her şeyi “Allah’a havale ettim” der tekrar ayaklarınızın üzerinde dimdik durursunuz. Müslüman olana da bu yakışır, aslında olması gereken tamda budur.
İlk yazımızda hayatımızı sadece Allah rızasını kazanmak için uğraşmamız gerekir. Bunu hatırlatmak istedim cümlemize.
Çünkü hayatımız her an bitebilir, her an son bulabilir. Ani bir kalp krizi, bir trafik kazası yani kısaca son. Ve her şey biter. Hayat biter, çalışmak biter, çabalamak biter, nefesin biter.
Ama bu demek değil ki dünyayı tamamen bırakıp bir yere kapanıp her şeyden kendini muaf tutmak .
Peygamber efendimiz ne güzel buyurmuştur; “Yarın ölecekmiş gibi ahiret için, hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için çalışın.”
Bu dengeyi kurabilir ve bu hayatımızı bu denge üzerinde devam ettirebilirsek bizim için bundan daha değerli bir şey olamaz.
Her zaman derim “Kefenin cebi yoktur. “
Dünyayı da, kabri de, ahireti de unutmadan güzel bir denge üzerinde Allah için yürümek umuduyla.
SELAMETTE OLUN SELAMETLE KALIN
SABRİYE KAYA TÜRKME