Burası Gazze!...

Gökyüzü yine aydınlandı ardından toz bulutu ve çığlıklar, 

Mahşer yeri sanki her taraf kan revan.

Kopan kollar ve bacaklar etrafa saçılmış,

Ağlayan çocuklar, annelerinin cansız bedenine sarılmış.

Burası Gazze!...

Burada ölüm kol geziyor.

Kana susayan Siyonist, vahşete doymuyor.

Dünya seyrediyor, İnsanlık ölüyor.

Ah be çocuk!

Sende koşup oynamak isterdin tıpkı diğer çocuklar gibi

Ama dünyaya teşrif ettiğinden beri yüzün hiç gülmedi.

Her gece korkuyla sabahı beklerken yorgun düşen bedenin,

Uykuya daldığından beri,

Sabaha çıkamamak sardı tüm benliğini. 

Bomba bu!

Nereden geldiği belli olmuyor. 

Anında öldürmese de sakat bırakıp süründürüyor.

Hele de gözünün önünde can veren annen, baban ve kardeşlerin,

İşte o an tüm benliğinle hissediyorsun çaresizliği.

Feryadı figanın arş-ı alayı inletirken,

Kâinatta yer yerinden oynuyor,

Lakin merhametten bihaber İnsanlar görmüyor, duymuyor, işitmiyor.

Ah be çocuk!

Size atılan her kurşun kalbimi yaralıyor, 

Üzerinize düşen her bomba bedenimi parçalara ayırıyor.

Kuş olup yanına uçasım var, 

Kanatlarımın altına alıp yaralarını sarasım var.

Bir lokma ekmeği seninle bölüşesim var, 

Siyonist itlere Ebabil kuşları gibi taş atasım var.

Ah be çocuk!

Sen her şeye rağmen kinini diri tut.

Elbet bu günler de geçecek. 

Her karanlık gecenin aydınlık sabahı olacak. 

İşte o zaman diri tuttuğun kininle, 

Hiç sarsılmayan imanınla zafer senin olacak.

LA TAHZEN VE LA GALİBE İLLALLAH

ÜZÜLME ALLAH’TAN BAŞKA GALİP YOKTUR.

Aynur Yavuz.