DOLANDIRICILIK

Gün olmasın ki dolandırılan insanlar ile ilgili haber duymayalım.

Ben bu konuyu farklı bir açıdan ele almak istiyorum.

Adalet bakanlığının 2021 yılına ilişkin adli istatistiklerine göre hırsızlık, dolandırıcılık ve yağma gibi suçlar en fazla işlenen suçlar oldu.

Bu suçlardan 2021 yılında 2 milyon 461 bin dosya açıldı.

       

   Buna karşın her şeye gelen zamlar % 100`ün üzerinde ve hâlâ da devam ediyor.

İnsanların ev sahibi olmak için girdikleri bu tehlikelerden haberleri olmadan attıkları adımlar dolandırılmalarına sebep oluyor.

Hatta ve hatta devlet destekli olduklarını söyleyen firmalar tarafından bile mağdur olan sayısız insanlar var.

Aslında sormamız gereken soru şu bence: Dolandırılan insanlar ihtiyaçlarını karşılayabilmenin, dolandıran insanlar ise kısa yoldan zengin olmanın derdinde. Peki, bunun için bir önlem alınamaz mı? 

Mesela eve ihtiyacı olanlar faizsiz bir sistem ile devlet destekli bir eve sahip olamazlar mı?

Evi olup da fazlasını isteyen ve dolandırılanlardan bahsetmiyorum. Gerçekten ihtiyacı olan insanlardan bahsediyorum.

Barınma ve gıda ihtiyacını karşılayamayan bu sebepten dolayı hırsızlık ve dolandırıcılık yapanların geçmişine bakarak ihtiyaçlarının giderilmesi gerekiyor.

Dört kişilik bir ailenin mayıs ayında açlık sınırı 10 bin 362, yoksulluk sınırı ise 33 bin 752 lira olarak açıklanmıştır.

Yine Türkiye’de sosyal yardımlara başvuru sayısı 60 milyon olduğu açıklanırken dolandırıcılık ve hırsızlık sayılarının neden bu kadar yükseldiğini anlamamak mümkün değil.

Dünyada kimseye muhtaç olmadan yaşayabilmek için gereken şartların tüm vatandaşlar adına bir an önce uygun hale getirilebilmesi ve bu vurgunun durdurulabilmesi duası ile.

SELAMETTE OLUN SELAMETLE KALIN

SABRİYE TÜRKMEN KAYA