ERMENİ İHANETİ YAZI DİZİSİ 6 : GERÇEK SÖMÜRGECİLER VE SOYKIRIMCILAR
KURDUN DİŞİNE KAN DEĞDİ / Filiz TOKLU
Nubar Ozanyan Taburu; PYD/YPG saflarında faaliyet gösteren Ermeni grup, "Nubar Ozanyan Taburu" olarak bilinir. Bu tabur, adını 2017 yılında Suriye'nin Rakka kentinde öldürülen TKP/ML TİKKO mensubu Nubar Ozanyan'dan aldı. Nubar Ozanyan Taburu, 24 Nisan 2019 tarihinde Suriye'nin Tel Tamir bölgesinde kuruldu. Taburun liderliğini "Nubar Melkonyan" kod adlı bir kişi yürütmektedir. Bu isim, TKP/ML TİKKO mensubu Nubar Ozanyan ve ASALA terör örgütü mensubu Monte Melkonyan'ın isimlerinin birleşiminden oluşur. Tabur, PKK/PYD terör örgütü ile iş birliği içerisinde faaliyet göstermekte ve Türkiye'ye karşı düşmanlık gütmektedir. Türkiye'deki bazı yangın ve sabotaj eylemlerini doğrudan üstlenmiştir. Ayrıca, Nubar Ozanyan Taburu'nun, Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki çatışmalarda da rol aldığı da bilinmektedir.
Bu tabur, Marksist-Leninist ideolojiyi benimseyen eli kanlı terör örgütü Pkk, pyd ve pjak’ın ortağı olduğunu gizlemeyen ve bilinçlice kendilerini ifşa eden kesimdir. Peki, hepsi bu mu? Bahse konu örgütlerin yönetim kadrosunda bulunanların neredeyse tamamı ermenidir. Bölge sorumluları ve silahlı unsurlarının büyük bir kısmı zaten ermenidir. Şunun açık bir şekilde anlaşılması gerekiyor. Devletimize silah doğrultan ve elli yıla yakın bir zamandan beri milletimize doğrudan zarar vermiş bu it sürüsü Kürtlerden değil Ermenilerden teşekkül eden bir oluşumdur. Bunu doğru kavrayanlar meselenin bir Kürt meselesi değil bir ermeni meselesi olduğunu da anlayacaklardır. Bin yıl himaye ettiğimiz bu hasta ruhlu kanı bozuklar, Türk düşmanı ülkeler ile müzakerelerde bulunarak silah desteği, eğitim desteği, lojistik desteği gibi bütün yardımları alarak, hatta eylemlerinde doğrudan görev alacak insan kaynağı elde etmeye kadar giden bu kan emicilerin, yaptıkları her eylemi Devletimiz, yaptığı sınır içi ( şehir ve kırsal) ve sınır dışı operasyonlar ile hızla boşa çıkartarak bertaraf etti.
Bugün, Lozan da Ülkemizi dörde böldünüz diye çığırtkanlık yapan kansızların gerçekte Kürtler ile bir ilgisi yoktur ve etnik ve siyasal kürkçülük adı altında gerçekleştirilen her eylemin altında Ermeniler mevcuttur ve Ülkemizde Onlarca yıldır gerek sınırlarımız içerisinde gerek Irak’ta, Suriye’de gerekse Kafkasya’da akan kanın tek sebebi ermeni soysuzlarının kin ve nefretidir. Osmanlı imparatorluğumuzun son dönemi ve Cumhuriyet dönemi isyanlarının hepsinin tertipleyicisi kripto ermenilerdir! Dikkatli incelendiğinde Kürtlerin bu topraklar için can vermiş, şehit düşmüş, vatan söz konusu olduğunda Devletinin yanında saf tutmuş onurlu insanlar olduğu görülecektir. Yüzbinlerce örneğini görmek isteyen, Çanakkale’de, ege’de, güneydoğu’da, kafkasya’da şehit yatan kürt kökenli kardeşlerimizin kabirlerini ziyaret ederek, Kürtlerin, Osmanlı sancağı altında yüzyıllardır bizlerle omuz omuza vatan için savaştığını ve onuruyla şehit düştüğünü anlayabilirler.
Kardeşlerim, Ermeni, suriye’de gelişen olayları ve Devletimizin ortaya koyduğu hükmü fırsat bilerek, bir yandan Suriye’de, bir yandan Irak’ta, bir yandan Kafkasya’da tekrar fitne ve bozgunculuğa başvurarak kardeşi kardeşe kırdırmaya çalışmaktadır. Gelişen olaylar karşısında saflarınızı sık tutarak yüce Devletimizin hükmü etrafında birleşiniz. Ermeni’nin yeni oyunu Suriye, ırak ve İran üzerinde maya tutmayan Devlet kurma hayalini Kafkasya’ya taşımaktır. Rusya, İsrail ve İran’ın amacı bu süre zarfında Ermenileri, Kafkasya da ermenistan’ı desteklediği gibi destekleyerek meselenin bir Kürt devleti kurma çabası olduğuna insanları inandırıp, milletimiz arasında nifak tohumları serperek karışıklığa sebep olmayı körüklemek ve Türkiye ile Turan coğrafyası arasını kapatmaya çalışmaktır. Suriye de maya tutmayan uyduruk devlet hikâyesini Kafkasya’ya taşımaya çalışmaktadırlar ve bu, bizimle bu cephede gösterdiğimiz birlik ve beraberliğin sonucunda baş edemeyeceğini anlayan Ermeni’nin rayları değiştirme girişimidir. Ayık olunuz! Devletimizin verdiği hükümle birleşin. Saflarımızı sıkı tutalım. Çanakkale de yedi düvele karşı nasıl omuz omuza savaştıysak, güneydoğu da Fransız ve araplara karşı nasıl birlik ve dirlik içinde çarpıştıysak, Kafkasya’da nasıl koyun koyuna donarak şehit düştüysek, bugün de namus günüdür, birlik ve dirlik günüdür. Bu günde kenetlenme günüdür. Hem kendimiz hem de evlatlarımız için daha güzel bir geleceğe hep birlikte ve daha güçlü bir şekilde ulaşmak için gayret günüdür. Yüce Yaradan, birlik ve dirliğimizi daim kılsın.
Filiz TOKLU