Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Atatürk Havalimanı'nda yaptığı konuşmada dikkat çeken sözleri, 7 bin 204 yeni aracın hizmete alınması törenine damga vurdu. Ancak, araçların çoğunun yerli üretim olmaması ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in tasarruf açıklamaları kafa karışıklığı yarattı.
Atatürk Havalimanı'nda gerçekleştirilen törenle Jandarma ve Emniyet Teşkilatları için 7 bin 204 yeni araç hizmete alındı. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı dikkat çekici açıklamalar damga vurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yaptığımız her hamle ve proje, bölgemizde planları olanları rahatsız ediyor. Eski sömürü düzenini sürdürmek isteyenler, silah ve kaos lobileri, mazlumların gözyaşlarından beslenen kan tüccarları, büyüyen ve güçlenen Türkiye'den rahatsız oluyorlar. Atalarımız bu toprakları canlarını vererek vatan yaptı, biz de bu vatanı korumak için mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.
TASARRUF PAKETİ UNUTULMUŞ
Öte yandan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yaklaşık dört buçuk ay önce açıkladığı Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi'ne göre, savunma ve güvenlik haricinde kamu kurumlarına yeni araç alımı ve kiralamasının üç yıl süreyle durdurulacağı belirtilmişti. Ayrıca, yabancı menşeli araç kullanımının yasaklanacağı vurgulanmıştı. Ancak, aradan geçen kısa süreye rağmen 7 bin 204 yeni araç alımı yapılması kamuoyunda soru işaretlerine yol açtı.
SADECE 271 TOGG YERLİ ÜRETİM SIFIR
Odatv'de yer alan habere göre, Cumhuriyet yazarlarından Savaşkan İskefli'nin 'Emniyet yabancıya emanet' başlıklı yazısında, araçların üretim yerlerine bakıldığında, çoğunun yerli üretim olmadığı ortaya çıktı. 7 bin 204 araç içinde sadece 271 adet Togg bulunurken, geri kalan araçların büyük bir kısmının yabancı markalardan oluştuğu belirlendi. Yerli üretim yapılan modellerden ise hiç alım yapılmadığı dikkat çekti. Fiat Egea, Renault Clio, Toyota Corolla gibi Türkiye’de üretilen modellerin bile listede yer almaması dikkat çekti.
Kamuya alınan araçların ithal ürünler olmasının, hükümetin yerli üretimi teşvik politikası ile çeliştiği yorumları yapılıyor. Bu durum, ekonomik kriz ve yüksek vergi oranlarıyla mücadele eden halkın alım gücü düşerken, yerli üretime gereken önemin verilmediği yönünde eleştirilere neden oldu.
Tasarruf tedbirleri açıklamalarının ardından yapılan bu araç alımı, ekonomi yönetiminin istikrarsızlığına bir örnek daha ekledi. Yerli üretim desteklenmezken, emniyetin yabancı üretim araçlara emanet edilmesi eleştirileri beraberinde getirdi.