_Her sakallı 'yı _Hacı _ Her _Cübbeli'yi âlim sanmayın _

   _Her sakallı 'yı _Hacı _ Her _Cübbeli'yi âlim sanmayın _

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.

Allah'a hamd Resulün'e sâlât ve selâm olsun.

Allah'ın rahmeti bereketi mağfireti daima yardımı üzerinize olsun.

• YA Hayrer Razıgın..

• Gaye rıza'i-İlahi..

• İslam literatüründe “İslam’ı iyi bilen, ilmi ile amel eden, dini ilimleri derinliklerine kadar bilen usul-ül fıkıh, tefsir, siyer, hadis, hadis usulü, kelam, akide benzer ilahi ilim dallarında mahir olan ve hakkı ila Allahtan korkan ve Kur'an sünnet ışığında yaşayan şahsa alim denir”.

• peygamber efendimiz aleyhisselam bir hadisi şeriflerin de şöyle buyurmuştur; (Kötüler iyi, iyiler kötü gösterilmedikçe, kıyamet kopmaz.) [Harâiti]

• Kötüler nasıl iyi gösterilir peki ?

• Kendi misyonunu unutmuş din adamları âlimler asıl görevlerini bırakıp, kürsülerden dinî anlatmak yerine, İftira, sui zan ve gıybet peşine düşerse olur.

• Allahü teâlânın kıymet verdiği ve her şeyin en şereflisi olan ilmi, mal, mevki kapmaya ve başa geçmeye vesile edenlere, bu ilim elbette zararlı olur. 

• Halbuki, dünyaya düşkün olmak, Allahü teâlânın hiç sevmediği bir şeydir.

• O halde, Allahü teâlânın kıymet verdiği ilmi, Onun sevmediği yolda harcetmek, çok çirkin bir iş değilimdir?

• İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

_(Dünyalık peşinde olan din adamlarının sözlerini dinlemek, kitaplarını okumak zehir yemek gibi zararlıdır.

• Kötü din adamlarının zararları bulaşıcıdır. 

• Cemiyetleri bozar, milletleri parçalar. Tarihte İslam devletlerinin başlarına gelen felaketlere hep kötü din adamları sebep olmuştur.

• İmam-ı Rabbani hazretleri yine buyuruyor ki:

(İnsanların kötüsü, kötü âlimlerdir. 

• Bunlar, din, iman hırsızlarıdır. Kur’an-ı kerimde mealen, (Onlar kendilerini müslüman sanıyor. 

• Onlar son derece yalancıdır, şeytan onlara musallat olmuştur.

• Allahü teâlâyı hatırlamaz ve ismini ağızlarına almazlar, şeytana uymuşlar, şeytan olmuşlardır. 

  

• Biliniz ki, şeytana uyanlar ziyan etti, ebedi saadeti bırakıp, sonsuz azaba atıldı) buyuruluyor..

• Zamanımızda hakiki âlim çok azaldı. Önceki âlimler, asr-ı saadete yakın zamanda yaşadıkları için de kıymetli idi.

• Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(İnsanların en hayırlısı benim asrımdaki müslümanlar [Eshab-ı kiram]dır. Bunlardan sonra en iyileri, bunlardan sonra gelenler [tâbi’in]dir.

• Onlardan sonra da en iyileri, onlardan sonra gelenler [Tebe-i tâbi’in]dir. 

• Artık bunlardan sonra yalan yayılır, bunların sözlerine ve işlerine inanmayınız!) [Buhari, Müslim]

• Bir âlimin hidayet ten dalalete kaydığı nasıl anlaşılır?

• Nefsi'nin atına binmemiş, Hiç bir İslam âlimi, kendine unvan vermemiş, kendisini övmemiştir.

• Kürsüde Allah'ı anlatırken ehli sünneti tarif ederken bir âlim sürekli ben şunu okurum,ben şöyle yaparım ben, ben ,ben diyorsa sürekli orada durup bir düşünün bu kimin alimi nefsinin mi hakkın mı?

• Hatta, Hadisi şerifin devamında (Kendini Frenk kâfirinden üstün gören Allahü teâlâyı tanıyamaz) buyurmuşlardır. 

 • Gerçek âlimler, Kendini Kaf dağında görüp de, kendi kendine övücü unvanlar vermez.

• Bir hadisi şerif de yine şöyle buyruluyor

- Allah’ın indirdiği kitabın bir bölümünü gizleyenler ve onu az bir karşılık için satanlar yok mu, onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar. 

• Allah kıyamet gününde onlarla konuşmayacak, onları arındırmayacak onlar için elem verici bir azap vardır. (Bakara 174)

• Yani hakkı gizleyen kişi, fesat ve kötülüğün menbaı şeytana benzetilmiştir. 

• Bir alimin haktan sükût edince ne hale geldiğini ayet hadis ve eserlerden öğrendik, peki alim neden hakkı gizler?

• Cimrilik; elde ettiği ilmi bilgilerini kimseyle paylaşmayı istememek.

• Haset. (Çekememezlik) yani kimsenin onun bildiği ilmi bilgileri öğrenip onun makam ve riyasetine yükselmesini istememek.

• Mevkii ve makamını kayıp etmekten korkmak.

Şahsi çıkarları ile ters düşmesi nedeniyle hakkı söylemeyi terk etmek.

• Dünya malı için kendini kayıp etmek.

Taassup ve taklit nedeniyle hakkı göz ardı etmek.

• Müslüman dünyasının en kanlı tarihi alimlerin zalim rejimlere yandaşlık yaptıkları dönemlerdir.

• Seyyid Kutup’un İslam ve Emperyalizm adlı eserinde (Müslüman Mutaassıptır) başlığı altında; Rusya da 

- Bolşevik devriminde Lenine taraftarlık yapmış Kırımlı alimlerin hepsi izledikleri yanlış düşüncelerinden dolayı vahşi işkencelerle öldürüldüler diyor…

• Maalesef bugün de çok basit çıkarların peşinde olan bazı din adamları aynı tarzda devam etmektedir. 

• Kimi demokrasi kimi de sosyalizm işportacılığı yapmaktadır. 

• Âlim diye arkasında namaza durdugumuz kişiler böyle olursa , İslam'ın gidişatını etkileyen gençlerin sonu izimli küresel şeytanların oyunlarına kapılıp gitmesinin önünü kim kesecek.

• Sokak ortasında hayvanlar gibi edepsizlik yapan LGBT gibi acı vakıaların gidişatı nasıl durdurulacak? 

• İslam'ın ışığı, güneşi olması gerekirken ayağı kaymış âlimler müminlerin celladı olacak mazallah..

• Hz. Enes’den yapılan bir başka rivayet: “Alimler sultana/saltanata karışmadıkları, dünyaya bulaşmadıkları sürece peygamberlerin ilmi verasetlerini üslenmiş emin/güvenilir kimselerdir. 

• Saltanata karışıp dünyaya bulaştıkları zaman peygamberlere hıyanet etmiş olurlar, onlardan sakının.” (Kenzu-l Umma Hadis no:28952)

• İşte bu noktada, Said bin Cübeyr gibi yapılan zulümlere kayıtsız kalmayıp kendisine tabi olanlarla beraber Haccac’a baş kaldırmış ümmetin örnek şahsiyetini zikretmek gerekir. 

• Nitekim bu şekilde dünyanın geçici zevk ve sefasını terk eden daha birçok rabbani alim örneğini verebiliriz. 

• Günümüzdeyse ümmetin tam kaotik ortamında emperyalist güçlerin zülüm ve savaş projeleri tek tek harekete geçirilirken ulema nefsi planları ila meşguldür.

• Halbuki dünyevileşmiş bir alim psiko-sosyolojik etkisini yani halka karşı etkili duruşunu konuşmasını kayıp eder.

• Ulemanın asrın ortamına göre değişik sınıflarda yer aldıklarını acı bir şekilde tecrübe etmekteyiz; kimisi dünya karşılığında ilmini satmış, kimisi de dinini dünyaya değiştirmiş nifaka batmıştır,

- kimileriyse mevlithan olmuş, sanatçısı olmuş cenazelerde veya ekranlarda hikâye anlatır gibi elde mikrofon Sahabe hayatını peygamber efendimizin hayatını, avaz avaz anlatıyor halkı duygulandırıyor. 

• Bu kişiler vakıadan bihaber obez kişiliklerden ibarettir.

• Bazı âlimler ise mensubu oldukları siyasi düşünceler istikametinde her zaman fetva verirler. 

• Bu alimler istekleri yönünde ayet ve hadisleri de insafsızca kullanırlar.

• Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz âhir zamanda ortaya çıkacak olan saptırıcı imamlar ile âhir zaman alimlerinin iç durumlarını haber vermişler, onları 

 - "Gök kubbe altındakilerin en şerlileri", 

- "Deccal'den daha tehlikeli", "Şerlilerin en şerlisi" gibi sıfatlarla vasıflandırmışlardır.

• Zira Deccal iman ehline nüfuz edemez.

• Ancak bunlar sûret-i hak'tan göründükleri için İslâm'a ve imana kimsenin vuramayacağı darbeyi vururlar.

• Rasululullah (s.a.v):

• Hazn kuyusundan Allah'a sığının, buyurdu. Sahabeler:

- Ey Allah'ın Rasulü! Hazn kuyusu nedir? diye sordular. Rasulullah (s.a.v)

da:

- Cehennemde bir deredir ki, onun şiddetinden cehennem her gün dört yüz kere Allah'a sığınır, buyurdu. Sahabeler bu defa:

- Ey Allah'ın Rasulü! Oraya kimler girecektir? diye sordular. Rasulullah (s.a.v) da:

- Burası, sadece gösteriş için Kur'an okuyanlar için hazırlanmıştır. Allah'ın en sevmediği hafızlar ve ilim adamları; gafil ve zalim başkan ve idarecilere yaklaşıp onlardan menfaat

sağlayanlardır, buyurdu." Tirmizi 2383

• Cüneyd-i Bağdâdî - kuddise sırruh şöyle buyurmuştur!!

• "Bir kişiyi havada uçarken bile görse niz, hâli Kitap ve Sünne t'e uymuyorsa bu bir (kerâmet değil) istidraçtır."

• Değerli kardeşlerim Elmas ile kömür aynı karbon sayısına sahip. 

• Ancak moleküler yapıları sebebiyle biri elmas, diğeri kömürdür.. 

- insanlar da kimisi birer elmas iken kimi kömür olmayı seçer buda ilim veya başka bir hal fark etmeksizin dünyanın aldatıcı yüzüne aşık olmak ile olur.

- Allah'ın ilim tacını giydirdiği kişiler kıymetini bilmezler ise ancak mahşerde kömür olurlar.. 

• Rabb'im ilim den ve hidayet ten sonra gaflete düşürmesin! 

   Fİ EMÂNİLLÂH..

             Kablel-vuku.