''İnsanoğlunun erdemi, meyvesini yiyemeyeceği meyveyi dikmesindedir.''İnsan için yıllar...günler...saatler...hatta saliseler dahi pek mühimken, devletler için çoğu şeyler yıllariçerisinde meydana gelir. Davalar, fikirler ise zamanla kıymeti bilinir kabul görür.Bu yıl Milli Görüş'ün 50. yılı.
Aslında Hz.Adem'den başlayarak kıyamete kadar gidecek, hiç bitmeyecekbir mücadeledir Milli Görüş. Prof. Dr.Necmeddin Erbakan liderliğinde 1969 yılında ''BağımsızlarHareketi'' ile TBMM'ye girmiş yarım asır boyunca gerek meclis içinde gerek meclis dışında siyasi, sosyal,ekonomik kültürel...alanlarda Siyasi partileri ve MİLKO kuruluşları ile nice hayırlı hizmetlerin altınaimza atmıştır.
Milli Görüş.MİLLİ GÖRÜŞ NEDİR?Milli Görüş Hak- Batıl mücadelesinde Hakkı üstün tutmaktır.İyinin, güzelin, faydalının, doğrunun ve adaletin tahakkuku için teşkilatlı bir şekilde çalışarak, hakkı,adaleti hakim kılmaktır Milli Görüş.''Milli kelimesi Arapça kökenli Türkçe'ye sonradan girmiş bir kelime ''Milletle ilgili, millete özgü, ulus,halk'' anlamına gelmektedir. Kelimenin Arapça'daki anlamı ise şöyledir: ''Milli'' kelimesi Kur'ani birtanımlama olan ''millet'' kelimesinden gelmektedir.
Millet anlamında ''milli'' ise ''Dini'' anlamınagelmektedir. (Hac/78, Nahl/123, Al'i İmran/95, Nisa/125)''Görüş; bir olayı bir olguyu herkesin kendi düşüncesine göre ayrı ayrı değerlendirmesine görüş denir''.
Milli Görüş'ün Terim AnlamıMilli Görüş ''Milletimizin kendi inancı, kendi kültürü ve kendi tarihi demektir.''Milli Görüş 1970 yılında Milli Nizam Partisi olarak siyasi arenada yerini almış MSP, RP, FP ve SaadetPartisi ile o gün bu gündür kadın-erkek, çoluk çocuk hep birlikte tüm insanlığın saadeti için gayretgöstermektedir.
Milli Görüş'ün patentini Saadet Partisi almıştır.MİLLİ GÖRÜŞ'ÜN ELLİ YILLIK SERÜVENİ Yarım asırlık çınar zor günlerden geçerek gelmiştir bugünlere...Erbakan Hoca henüz diğer 4 parti ortada yokken 1970 yılında MNP toplantısında, ''Nizamla bismillahSelametle maşaAllah Refahla insaAllah Faziletle elhamdülillah Saadet'e erenlere Selam olsun diyereksüreci keramet göstermiştir.MNP, yıllarca görüşlerinden, inancından ötürü suçlanan, hakir görülen Anadolu insanına '' Sen butoprakların sahibisin'' mesajını vermiştir.
MNP ne bir sağ (muhafazakar) parti ne de sol bir parti olmamışyalnızca hak yolda olduklarını her fırsatta ilan etmiştir. Böylece milli kimliğine kavuşan insanımız kısazamanda Milli Nizam Partisi'ne büyük bir teveccüh göstermiş, sahiplenmişti.
Bu kimi çevreleri rahatsızetmiş MNP'nin kapatılması için harekete geçilmişti. Kısa süre sonra da MNP kapatma davası açılmıştır.Kapatılma gerekçesi olarak Erbakan Hoca'nın MNP'nin açılışında; ''Biraz önce sizlere Milli Nizam Partisikurucuları takdim olundu. Ama sizden niçin saklayalım, niçin partimizin hakiki kurucularını bu ilk açılışgününde zikretmeyelim?..
Açıkça ilan ediyorum ki, bizim partimizin kurucuları Sultan Fatih Hazretleri,Sultan Yıldırım Hazretleri, Sultan Murat, Sultan Melik Şah, Ulubatlı Hasan, Orhan Gazi, Nizamulmülk,Akşemseddin, Sultan Yavuz, Sultan Kılıçarslan, Alparslan, Gelenbevî hazretleri, Sultan Abdülhamid'dir''şeklinde konuşmasını gösterdiler. Bununla birlikte Milli Nizam Marşı ve benzer gerekçeler ve laikliğeaykırı bulunduğu için MNP 1971'de kapatılmıştır.
Millet, ümmet sevdalıları bu sefer MSP'yi kurmuş ilk seçimlerde CHP ile koalisyon kurularak KıbrısZaferi gibi büyük bir zafere imza atılmıştı. Milli Sanayi Hamlesi başlatılmış ve yurdun dört bir yanıfabrikalarla donatılmış, toplu iğne bile yapamaz denilen Anadolu insanı sanayileşmeye, tarımdamodernleşmeye başlayarak kendi ürününü elde ederek, dışarıya muhtaç olmamamıştır.
MSP'dekapatılmaktan kurtulamamış ve bu sefer Refah Partisi kuruldu. Yerel seçimlerde halkın teveccühünükazanan Refah Belediyeleri destanlar yazmışlardır. RP ve DYP (Refahyol) koalisyonuyla D-8ler (8Müslüman ülke) kurulmuş, Havuz Sistemi ile işçiye, memura, köylüye ve diğerlerine alnının terininkarşılığı verilmiştir. Malum çevreler bundan rahatsız olmuşlar ve 28 Şubat Post-Modern Darbegerçekleşmiş ve RP'de kapatılmaktan kurtulamamıştır.
Buna karşın FP kurulmuş ancak malum akıbetten FP'de kurtulamamış ve aynı zamanda büyük bir bölünme yaşamıştır.Milli Görüş'ü kapatmakla durduramayacağını anlayan dış güçler ve içerideki uzantıları FP'de''Gelenekçiler'' (Parti'nin demirbaşları) ve ''Yenilikçiler'' (hırslı gençler) arasında rekabet başlatarakkongreye gidilmiştir.
Öylece geleneklere aykırı olarak ilk defa iki adayla kongre yapılmış, gelenekçikanadı temsil eden Recai Kutan Abdullah Gül karşısında Genel Başkan olarak seçilmiştir. Yenilikçilerboş durmamış ve Muhafazakar-demokrat olarak niteledikleri Adalet ve Kalkınma Partisi(AKP)ni kurmuşlardır. (R.T. Erdoğan, A.Gül, B.Arınç, A. Şener vd. pek çok isim ''Ortak akıl'' diye yola çıkmışlarve bugün AKP'den pek çok isim istifa etmiş, etmeye devam etmektedir.
Şimdilerde ortak akıldan geriyene kalmıştır?) FP'nin kapatılması sonrası Saadet Partisi kurulmuş ve 18 senede pek çok seçime girmişsiyasi hiç bir başarı elde edememiş görünse de hep anahtar parti olmuştur. Seçmeni SP'ye kaptırmamakiçin başörtü meselesinin çözülmesi vb. icraatlar yine Saadet Partsi'nin varlığıyla olmuştur.
Bununlaberaber Ak Parti kendi akıbetini düşündüğü için parti kapatmayı zorlaştırmıştır, fakat kuruluşunda sözverdiği halde ne hikmetse yüzde on barajını kaldırmamıştır. Milli Görüş'ün iktidar olmasından çekinençevreler akla hayale gelmedik yöntemlerle Saadet Partisi'nin önünü kesmektedirler. Saadet Partisi iki kezbölünmüş Genel Başkanlık yapmış Numan Kurtulmuş Has Parti'yi kurmuş başarılı olamayınca AK Parti'den bakan olmaya razı olmuştur.
Yine tıpkı FP'deki gibi ''Genç'' ve Merhum Erbakan'ın oğlu olmasıavantajını kullanmak isteyen Fatih Erbakan AK Parti tarafından desteklenerek içten içe örgütlenmişSaadet Partisi GB adayı olmuş, ancak kazanamayınca ismi dahi eski bir partiyle bilhassa SaadetPartililerden oy almaya çalışmaktadır. (almak istedikleri elbette sadece oylar olmamış yıllarca MilliGörüş'e hizmet eden Saadet Partisi Genel Merkezine el konulmuştur.
Bu hareket pek çok çevrelercekınanmış, kendi içindeki insanları bile üzmeye yetmiştir. GM ümmetin malıdır kaldık ki ErbakanHoca'nın kendi malı dahi olsa vakıf statüsünden mütevellit amacından farklı kullanılmış olsaydı bile elkonulması doğru olmayacaktı...) Gene farklı taktiklerle Saadet Partisini yıpratmaya, itibarsızlaştırmayaçalışmışlar/çalışmaktadırlar. Eski Genel Başkan Mustafa Kamalak hakkında birçok itham, iftiraatılmasına rağmen Suriye, 15 Temmuz vd. konularda Sayın Kamalak'ın haklılığının görmelerine rağmenbir helallik dahi alınmamıştır.
Yine trol ve troliçelerce Temel Karamollaoğlu'na yönelik çok çirkinifadeler kullanılmış, iftiralar atılmış malum medyada yalan ve çarptırma haberler yapılmış veyayınlanmaya devam etmektedir. Bununla birlikte 27 Şubat 2011 yılında Milli Görüş Lideri Prof. Dr.Necmeddin Erbakan Saadet Partisi Genel Başkanı iken vefat etmiştir. Lakin Erbakan Hoca vefat etmedenkısa bir süre önce, "Milli Görüş'ün tek temsilcisi Saadet Partisi'dir, kim Saadet Partisi dışında efendimbende Milli Görüşçüyüm derse Palyaçoya benzer. Saadet Partisi son imtihanı kazananların partisidir.''diyerek Saadet Partisini adres göstermiştir.
Bunca badireyi atlatan Saadet Partisi siyasi kazanım elde edememiş görünse de sosyal açıdan ülkeninbölünmesine engel olmuş, sosyal barışı sağlamış, kimilerinin İslama ve Müslümanlara bakışınıdeğiştirmiştir. İktidara bakıp ''Müslümanlık buysa...'' diyerek deist olan gençlerin de umudu olmuştur.Saadet Partisi 3 Kasımla birlikte yükselişe geçecektir.3 Kasım Kongresi bir dönüm noktasıdır.
Filistin, Gazze, Irak, Suriye... Mısır, Afganistan, D.Türkistan bukongreyi beklemektedir. Evine ekmek götüremeyenler, EYTller, KYKlılar bu kongreyi beklemektedirler.Ailesi dağılanlar, bunalımlarla boğuşanlar bu kongreyi beklemektedirler. Ateisti, deisti, feministi bukongreyi beklemektedirler. İtibarsızlaştırılan ev hanımları, köle gibi kullanılan çalışan kadınlar bukongreyi beklemektedirler. Esnafı çiftçisi köylüsü bu kongreyi beklemektedirler.
Devlet memurları,gariban halk yığınları bu kongreyi beklemektedirler. İş bulamayan üniversiteli, bilim adamı akademisyenibu kongreyi beklemektedirler. Kreşe bırakılan çocuklar, okuma sevdalısı gençler, anneler nineler bukongreyi beklemektedirler. Uyuşturucu müptelalıları, alkol bağımlıları bu kongreyi beklemektedirler.
Beyin göçü yapanlar KYKdan kaçanlar bu kongreyi beklemektedirler. Hapisteki bebekler, doğudakişehitler bu kongreyi beklemektedirler. Tüm dünya mazlumları bu kongreyi beklemektedirler. Nafakamağduru babalar, babasız büyüyen çocuklar, kıyıya vuran Aylanlar bu kongreyi beklemektedirler.
Gayr-ımüslimler, İslama küskünler bu kongreyi beklemektedirler. Ev ev, sokak sokak dolaşarak, toplantı, panel,konferanslarla, uçakta, trende otobüste, hastanede kampüste, serviste, çay sohbetleri, ev sohbetlerindebulduğu her fırsatta davayı anlatmaya çalışan tüm teşkilat mensupları bu kongreyi beklemektedirler.Canıyla malıyla Allah yolunda cihat edenler elbet zafere ulaşacaktır.Zafer inananlarındır ve zafer yakındır...Selam ve dua ile...