Kurbanla ilgili en fazla sorulan sorular (3)

  • Banka kredisiyle kurban kesilebilir mi?                                                                                                                               

Kurban kesmek, akıl sağlığı yerinde, ergen, dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan her Müslümanın yerine getireceği malî bir ibadettir. İster vacip isterse nafile olarak kurban kesecek kimse, kurbanını peşin satın alabileceği gibi, borçlanarak da satın alabilir. Bu, kurbanın sıhhatine engel teşkil etmez. Ancak alınan kredi faizli ise o zaman faiz verme yasağını işleyeceği için günaha girmiş olur. Kendi imkânlarıyla kurban kesemeyecek olanların böyle yöntemlere başvurmaları dinen uygun değildir.

  • Kurban namazı diye bir namaz var mıdır?                                                                                                                           

Kurban namazı diye bir namaz yoktur. Bu namazın dinî bir gereklilik olduğu inancı veya kanaati yanlıştır. Kurban kesen kişi böyle bir ibadeti yapma imkânına kavuştuğu için Allah’ın verdiği nimete şükür olarak iki rekât nafile namaz kılabilir.

  • Kesilen kurbanın kanından alına sürülmesi uygun mudur?                                                                                       

Kesilen kurbanın kanının alına sürülmesi uygun değildir.  Halkımız arasında yaygın olan bu uygulamanın başka kültürlerden girdiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla terk edilmesi gerekir.

  • İhmal veya bir mazeret sebebi ile kurbanını kesmeyen kimse ne yapmalıdır?                                                                                         

Kurban kesme şartlarını taşıdığı halde ihmal veya bir mazeret sebeplerle kurbanını kesmeyen kimsenin, bir kurban bedelini fakirlere sadaka olarak vermesi ayrıca tövbe ve istiğfar etmesi gerekir.                                                                                                                                                                

  • Bir kimse, oğlunun/kızının/torunlarının veya bir başkasının bağışladığı para ile kurban alıp kesebilir mi?                                                                                                                                                                                            

Başkaları tarafından kendisine bağış yapılan kimse bu paranın sahibidir. Bağışlanan bu parayı dilediği gibi harcayabilir. İster kurban alır, ister başka ihtiyaçları için sarf eder.                                                          

  • Kesimden önce kusuru tespit edilemeyen bir hayvanın, kurban edildikten sonra kusuru tespit edilir, hasta olduğu anlaşılır ve etinin yenilmeyeceğine dair uzmanlarca karar verilirse, kesilen kurban dinen geçerli midir?                                                                                                                                                                        

Kurbanlık hayvanın kesildikten sonra kusuru tespit edilir, hasta olduğu anlaşılır ve etinin yenilmeyeceğine dair uzmanlarca karar verilirse bu durumda kurban ibadeti yerine getirilmiş olur. Bununla birlikte kurban kesiminden sonra satıcıdan kurban bedelinin geri alınması halinde, alınan bedel sadaka olarak dağıtılır veya yeni bir kurban alınıp kesilir. Şayet kurban bedeli satıcıdan geri alınamamışsa, kişinin yeniden bir kurban kesmesi gerekmez.

  • Müslümanların bir araya gelerek Hz. Peygamber adına kurban kesmelerinin hükmü nedir?

Dinimizde böyle bir ibadet türü yoktur. Böyle bir uygulamanın yapılması gereken bir ibadet gibi görülmesi caiz değildir. Çünkü Allah ve Resul’ünden nakledilmeyen bir uygulamayı ibadet gibi telakki etmek bidattir. Hz. Ali’den rivayet edilen “Resulullah (s.a.v.) (sağlığında) kendi yerine bir kurban kesmemi vasiyet etti. İşte ben de onun yerine kurban kesiyorum.” şeklindeki haber, bu uygulamaya delil olamaz. Çünkü Hz. Ali, kurbanı kesme gerekçesini Hz. Peygamberin (s.a.v.) kendisine bunu vasiyet etmesini göstermiştir. Hz. Muhammet’in ümmetine böyle bir vasiyeti yoktur.

  • Etin tamamının yoksullara dağıtılması gerekli olan kurbanlar hangileridir?

Bazı kurbanlar vardır ki bunların etinin tamamen yoksullara dağıtılması veya yedirilmesi gerekir. Bu kurbanlar şunlardır:

a) Adak kurbanı, bu kurbanı adayan kişinin kendisiyle fakir de olsalar çocukları ve onların çocukları, anne ve babasıyla her iki taraftan dedeleri ve büyük anneleri gibi bakmakla yükümlü olduğu kimseler ve zengin olanlar bu kurban etinden yiyemezler. Bu kurban kesildikten sonra tamamen yoksullara dağıtılması gerekir.

b) Bir kimsenin hayatta iken, yaptığı vasiyeti üzerine, öldükten sonra varisleri tarafından malının üçte birinden kesilen kurban.

Bu kurbandan da ölünün varisleriyle zenginler yiyemezler. Bunun da yoksullara dağıtılması gerekir.

Ancak ölünün vasiyeti olmaksızın varisleri tarafından ölü için kesilen kurban böyle değildir. Bu kurbandan onu kesenler de yiyebilirler.

c) Kurban günlerinde herhangi bir sebeple kesilmeyen ve sadaka olarak verilmesi gereken kurban.

Aslında Kurban Bayramı günlerinde çeşitli sebeplerle kesilemeyen kurban kaza edilmez. Artık bu, kurban olmaktan çıkıp sadakaya dönüşür. Eğer bayramdan sonra bu niyetle bir hayvan kesilirse, kesenler ile usul ve füruları bu hayvanın etini yiyemezler. Etin tamamının yoksullara sadaka olarak verilmesi gerekir. Bu durumda en güzeli bir hayvan kesmek değil, bedelini fakirlere dağıtmaktır.

d) Ortaklaşa kurban kesenlerden biri veya bir kısmı geçmiş yıllarda kesemediği kurban niyeti ile ortaklığa katılamazlar. Eğer katılırlarsa kesilen o kurbanın etinin tamamının fakirlere dağıtılması gerekir.

  • Zilhicce ayında ve arife (arefe) gününde oruç tutmanın fazileti nedir?

Zilhiccenin ilk dokuz günü oruç tutmak müstehap kabul edilmiştir. İsteyen tamamını tutabileceği gibi birkaç gününü de tutabilir.

Zilhicce’nin dokuzuncu günü olan arife (arefe) gününün dinimizde önemli bir yeri vardır. Hz. Peygamber (s.a.s.) bugünü oruçlu geçirme ile ilgili olarak “Arefe günü tutulacak orucun önceki ve sonraki senenin günahlarına kefaret olacağını Allah’tan ümit ediyorum.” buyurmuştur. Fakat hacda olanların, yapacakları ibadetleri aksatmamaları, sıkıntı ve hâlsizliğe düşmemeleri gerekçesiyle arefe günü oruç tutmamaları daha uygundur.

  • Teşrik tekbirlerinin hükmü nedir? Kurban kesemeyenler de teşrik tekbirlerini getirirler mi?

Hz. Peygamberin (s.a.v.) Kurban Bayramının arife günü sabah namazından başlayarak bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar, ikindi namazı da dâhil olmak üzere kılınan farz namazlarından sonra teşrik tekbirleri getirdiğine dair rivayetler vardır.

Buna göre Hanefi mezhebinde tercih edilen görüşe göre arife günü sabah namazından bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar 23 vakit, kılınan her farz namazın ardından teşrik tekbiri getirmek, kadın erkek her Müslümana vaciptir. Kurban kesemeyenler de teşrik tekbirlerini getirmeleri gerekir. Teşrik günlerinde kazaya kalan namaz teşrik günlerinde kaza edilirse teşrik tekbiri de getirilir. Teşrik günleri çıktıktan sonra kaza edilmesi hâlinde ise tekbir getirilmez.  Namazlar kılınmadıkça veya bayram günlerinde kaza edilmedikçe tekbirler getirilemez. Şâfi mezhebine göre ise teşrik tekbirleri sünnettir.                                                                                                   

Fahri SAĞLIK

Emekli Müftü