EVLİLİK SİZİ MUTLU ETMEZ, SİZ EVLİLİĞİNİZİ MUTLU KILARSINIZ!
Evlilik, iki kişi arasındaki ‘yaşam ilişkisi’’dir. Evliliğin ilkeleri; çiftlerin evlilik ilişkisini korumak ve devam ettirebilmek adına takip etmeleri gereken yol, teknik ve metotlardan oluşmaktadır. Şu da bir gerçektir ki, evlilik ilkelerini tam manasıyla uygulanmaması durumunda birçok evlilik boşanma ile sonlanabilmektedir. Bazı ilkeler uygulandığında ise evliliği bir felaketten kurtarabilmek mümkün olabilmektedir.
Eğer ki arkadaşlık, iletişim, sevgi ve kalbin mantıkla mutlak suretle uyumu gibi tüm doğru nedenlerle evlendiğinizi kabul edecek olursak, bir müddet sonra ortaya çıkması muhtemel hataların sebepleri veya takip etmekte zorlandığınız evlilik ilkeleri bağlamında evliliğin bir felakete dönüşmesi durumunda eşlerin iletişim dillerini öğrenmeleri çok ama çok önemlidir.
Evliliğin ilk günlerinden itibaren eşler aileleriyle kendi kurdukları yuva arasında ne kadar uyumlu bir denge kurmuşlarsa evlilik müessesi de o kadar sağlam temeller üzerine oturur. İlk aylardaki problemlerin beraber aşılması eşler arasındaki sevgiyi de artıracaktır.
Bazen evliliklerde dışarıdan yapılan müdahaleler aile içinde ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Bu nedenledir ki günümüz toplumunda aile yapılarına ve ilişkilerine ilişkin sürdürülen bazı geleneksel kültür kodlarının evlilik süreçlerinde sorun oluşturduğu söylenebilir. Ailelerde yaşanılan bu sorunlar, daha çok eşlerin ebeveynleri tarafından yapılan bazı müdahaleler ile ilişkili olarak ortaya çıkmaktadır. Bu müdahaleler bazen olumlu katkılar sunmakla birlikte zaman zaman aile içi sorunlara (şiddet, boşanma vb.) neden olabilmektedir. İnsanların birlikte yaşadığı bir yerde tartışma ve hatta kimi zaman çatışma kaçınılmazdır. Bu hususta önemli olan eşler kendi aileleriyle ilgili konularda birlikte karar verebilmeli ve ailelerinin yersiz müdahalesini eşine yansıtmadan önleyebilecek olgunluk ve iletişim becerisine sahip olmalarıdır.
Bu bağlamda, iyi ve kaliteli bir iletişim başarılı bir evliliğin “olmazsa olmazı”dır. Nitekim iletişim problemleri yaşayan çiftlerin sorun yaşamayan çiftlere kıyasla boşanma oranları daha yüksektir. Sürekli haklıyı haksızı aramak üzerine yapılan tartışmalar; yargılayıcı, eleştirel, duyguları hiçe sayan konuşma biçimi, olumsuzsıfatlarla yapılan hitaplar hiç kuşkusuz ki çiftleri birbirlerinden git gide uzaklaştıracaktır.
Evlilikte çıkmaza yol açan bu hatalar zinciri, her bireyin koşullarına ve karakterine bağlı olarak bazı varyasyonlar gösterse de, genellikle az ya da çok benzerlikler ortaya koymaktadır. Evlilik, çiftler birbirlerine karşı duydukları saygı ve sevgiyi yitirmeye başladıklarında büyük yara almaya başlar. Bu, öfke, acı, stres, depresyon, kıskançlık, dolandırıcılık, güven kaybı, saygı kaybı, iletişim kopukluğu ve tabii ki yanlış seçimler gibi birçok nedenlerle evlilik bütünlüğünün sonunu getirir. Evlilik ipine sevgi, saygı ve güven düğümlerini atmayanların evlilikleri çabuk bozulur.
Bu nedenle ki evlilik, her gün sulanması gereken nadide bir çiçek niteliğindedir, aksi takdirde yok olmaya ve kurumaya mahkûm olur. Nitelikli ve gerçek bir ilişkiyi sürdürebilmek için çok fazla sorunla mücadele etmek gerekir. Her gün eşinize olan ilginizi sadece kelimelerle değil, aynı zamanda eylemlerle de göstermeniz gerekmektedir.
Sonuç olarak, eşlerin ailesi arasında sevgi ve saygıyı artıracak şekilde iletişim becerisine sahip olmaları, ortak paylaşımların ve değerlerin varlığı, iki taraf içinde tatmin edici bir duygusal yakınlığın bulunması, evliliğin ilk yıllarından itibaren sağlam temeller üzerine oturmasını sağlayan en temel faktördür.
Unutmayın! Evlilik sizi mutlu etmez, siz evliliğinizi mutlu kılarsınız!
Nihal TAŞCI
Eğt. Sosyolog-Aile Danışmanı
Çocuk Gelişim Uzmanı