İSLAM BİRLİĞİ KURULSAYDI GAZZE BU VAHŞETİ YAŞAR MIYDI?

Özlü Söz: Hepiniz Allah’ın ipine sımsıkı sarılıp dağılmayın

                                                                        Al-i İmran 103

____________ 0____________

Müslümanların yaşadığı bütün coğrafik bölgelerde Gazze’de yaşananlar yürekleri dağlıyor. Ümmetin dağınık olduğu ve ümmet şuurunun ciddiye alınmadığı bu zaman diliminde Allah güç ve kuvveti Müslümanlardan ne yazı ki almıştır. Dünyada terör sonucu olarak tek kurulan devlet(!) Siyonist rejim devletidir. Aslında devlet olma özelliklerinin hiç birini taşımayan bu katiller rejiminin tek sermayesi işgal etmek, kan ve gözyaşı akıtmaktır.

1948 yılında dünyaya fitne tohumu eken İngiltere’nin organizesi ile Şerif Hüseyin adlı Suudi sülalesinin başı ve beş bin Yahudi ile o dönemde Filistin toprakları işgal edildi. Şerif Hüseyin’e Mekke ve Medine’nin dâhil olduğu topraklar verilerek devlet kurması sağlandı. Dünyada bir ailenin adının verildiği tek ülke Suudi Arabistan’dır. Yıllarca Osmanlı idaresinde kalan ve valilerle yönetilen kutsal toprakları İslami bir idareden koparmak adına destek verilen Şerif Hüseyin dinine ve İslam milletine ihanet ederek Siyonist bir rejimin kurulması yardım etmiş karşılığında kendi devletini kurmuştur. O devlet ki batı destekle ve batının devlet tecrübesi ile yoluna devam ederek sonrasında ABD’nin kapsamı alanına girmek sureti ile nihayetinde iman ehli Müslümanlar tarafından “Suudi Amerika” olarak anılmıştır ve halen öyle anılmaktadır.

1948 yılı itibari ile terör sonucu kurulan bu kanlı rejim Filistin topraklarını o tarihten bugüne kadar işgal etmiş ve Filistinli Müslümanları katletmiştir. İslam ümmetinin dağılması ile birlikte batı emperyalizminin müdahalesi ve yönlendirmesi ile kurulan ulusalcı sözde İslami devletler birer uydu rejimler olarak sadece sistemlerinin geleceğini düşünerek İslam ile olması gereken bağlarını keserek ilahi yoldan çıktılar. Sınırları İngilizler tarafından çizilen ve devlet işleme mekanizmasını batı normlarına göre dizayn eden sözde İslami devletler bugün ne yazık ki Gazze’de yaşanan insanlık onur ve haysiyeti ile bağdaşmayan ve soykırıma doğru giden hukuk dışı savaşa sadece seyirci kalmaktan öteye gidememişlerdir. 

Dağılan İslam ümmetini yeniden bir araya getirmek ve yeniden İslam ümmet şuurunu Müslüman nesillere tekrar vermek amacıyla Rahmetli Erbakan siyasal bir hareket başlattı. Ana amaç “İslam Birliğini” kurmaktı. Ve ne yazık ki onun önünü sisteme entegre edilen sözde Müslümanlar ve menfaatçi siyasetçiler kesti. Buna rağmen yılmadan çalışan ve davasını her hal ve şartta devam ettiren Erbakan’ın önü kendi içinde yetiştirdiği ve evlat gibi gördükleri ile kesildi. Bu defa “İslam Birliği” projesi pasifize edilerek bir daha söz ettirilmemesi üzerine siyasal bozuk bir devreye girildi.

22 yıllık iktidarı ile akp’nin Gazze’de yaşanan vahşete seyirci kalması akıllara durgunluk verecek nitelikte. Konya semalarında Anadolu Kartalı adını verdikleri hava eğitim tatbikatında Siyonist rejim pilotları da bu eğitime katılmıştı. 75 yıldır Filistin topraklarını işgal eden ve her dönemde Filistin’in şehirlerini bombalayan Siyonist rejimin bu tecavüzkâr hareketi akp’liler tarafından bilinmesine rağmen onlara bu eğitim imkânı verildi. Bununla da yetinmeyen akp onlara güneydoğudan araziler kiraladı, sınırda mayın temizleme vazifesi verildi. Manavgat suyu Siyonist rejime verildi ve onlar bugüne kadar 350’yı aşkın gemilerle her türlü mallar taşındı. İnşaat malzemelerinden tutun yaş meyve ve sebzeye kadar…

Her türlü haber ve sinyalizasyon gözlemlerin yapıldığı üsler akp tarafından kapatılmadı. Özellikle abd’nin Siyonist rejimi açıktan desteklemesine ve üslerdeki her türlü tehlikeyi onların lehine çevirmekten kaçınmayan abd ne yazık ki akp’ye rağmen bu işlevi devam ettirmekte. Hem de akp’lilerin gözlerinin içine baka baka…

Kendisini rahmet ve minnetle andığımız Erbakan Hocamızın “İslam Birliği Projesi” hayatiyet bulsaydı bugün Siyonist rejim bu kadar cüretkâr davranmaz ve bu katliamlara girişemezdi. Bugün Gazze için mitingler yapan ve yardım etmek için koşturan radikal kesimler ve bazı siyasiler zamanında Erbakan’a destek vermiş olsaydılar bugün İslam Birliği kurulmuş olacaktı ve kanlı rejim bu kadar cesaretli davranamazdı. Bu konuda Rahmetli Erbakan şunu söylemişti: “Beni anladığınızda iş işten geçmiş olacak ve dövece diziniz bile olmayacak”. İşte şimdi aynı durumu yaşıyoruz. İki ayı geçen bir sürede hergün bombalar atılan Gazze’de bebekler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve hastalar katlediliyor. Bu katliam ve soykırım bütün dünyanın gözleri önünde yapılmasına rağmen kimse elini uzatmıyor.

Bu konuda elini uzatan ve her türlü askeri yardımı yapan sadece İran İslam Cumhuriyetidir. Bu savaşın başlamasında sonra Yemende Husiler Gazzeli Müslümanların yanında olduğunu ve hatta katil rejimin büyük bir gemisine el koydu ve bunu satarak parası Gazze’nin imarı için göndereceğini ilan etti. Ayrıca Irak’ta abd üslerine saldırılar yapılmaya başlandı. Lübnan’da Hızbullah şu an tetikte ve katil rejimin saldırılarına karşılık vererek safını çok belli ederek gönüllere su serpti.

Gazze’li Müslümanlara bugüne kadar yardım eden Şii Müslümanlar olmasına karşın Sünni cenahtan bu konuda herhangi bir adım görülmedi…

Öldürmede sınır tanımayan terörist rejim bağlı olduğunu söylediği tahrif edilmiş Tevrat’ta bir ayete(!) görüşünü dayandırıyor. Kitabı Mukaddes Tevrat adlı kitabın 1. Samuel Bölümünün 15. Babının 3. Ayetinde(!) şöyle denilmektedir: “Şimdi git Ameliki vur ve onların her şeylerini tamamen yok et ve onları esirgeme ve erkekten kadına, çocuktan emzikte olana, öküzden koyuna, deveden eşeğe kadar hepsini öldür” (Kitabı Mukaddes Tevrat. Sayfa 284)

Tahrif edilen Tevrat’taki bu sakat görüşe inanan katil rejim iktidarı çocuk ve bebekler ile kadınları katlederken inancının gereğini yerine getirdiği için sevinç duymaktadır. Bu anlayışını dinsel bir kategoriye sokan Siyonist anlayış ne yazık ki Hristiyan iktidarlara da benimsetilmiş. Hıristiyan ülkelerde olan insaf ve vicdan sahibi insanlar kendi rejimlerini aksine bu katliama kayıtsız kalmayarak sözde İslami iktidarlardan daha cesur davranmışlardır. Onları yürekten kutluyor ve hidayet bulmaları için dua ediyoruz.

İslam Birliğinin mutlak anlamda kurulması ve hayatiyet bulması için Erbakan Hocamızın ana temellerini attığı bu projeye artık kayıtsız kalmamak adına selam ve dua ile…