KELİME-İ TAYYİPE'NIN (LA İLAHEİLLALLAH)
FAZİLETLERİNİN BEYANI.
بِسْــــمِ اللّٰهِ الرَّحْمَـن الرَّحِيـمِ
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla!
Gerçekten Hamd Allah'a mahsustur.O'na hammdederiz ve O'ndan yardım dileriz. Mağfireti O'ndan ister, doğru yola iletilmemizi O'ndan bekleriz. Nefislerimizin kötülüklerden ve amellerimizin fenaliklardan Allah'a sığınırız.
Evvela batıl ilahları nefyetsin, ikinci olarak Hak ma'bud olan Mevlâ Celle sultanuhu'yu ispat eylesin. Keyfiyet ve kemmiyyetle alametlenmiş her şeyi, La (yok)kelimesinin altına sokmak ve O'nun keyfiyet ve misalden uzak münezzeh olduğuna imanı tahsil etmek lazımdır.
Nefiy ve ispatta en tamam ibare KELİME-İ TAYYİP'E dir, La ilahe illallah.
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdu:
"En faziletli zikir, La ilahe illallah-tır."
buyurdu (Tirmizi :5/462)
Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Allahu subhanehu'dan haber vererek ( Hadîs-i Kudsi)buyurdu:
"Şeytan yedi kat sema ve benden başka emirleri olan melekler ,yedi kat yerler,terazinin bir kefesine konsa,-La ilahe illallah- lafzı da diğer kefeye konsa elbette, La ilahe illallah- onlara karşı ağır gelir ."
Nasıl faziletli olmasın! Nasıl daha üstün gelmesin! Bunun bir kelimesi Allahu Teala 'dan başka her şeyi yok eder. İsterse ( bunlar)semâvât olsun ister yerler veya Arş veya kürsi veya Levh-ı Mahfuz veya Kalem veya alemler veya Âdem olsun.
Bundan diğer Kelime Hak Ma'bud'u sabit eder. O, yerler ve göklerin halkıdır.Hak celle ve almadan gayrısı, âfâk ve enfus ne varsa hepsi keyfiyet ve adetle alametidir.
Âfak ve enfus aynalarında ortaya çıkan şeyler zarureten keyf ve kemmiyyetli olur.
Bu yüzden nefyi /yok olmayı hak etmiş olurlar.Bizim malumatlarımız, vehimlerimiz,müşahede ettiğimiz şeyler, hissettiklerimiz, bunlarin hepsi, keyf ve misalle alametlidir. Hudus ve imkan ayıpları ihtiva ederler. Zira malumunuz ve hissettiklerimiz, yontma ve yapmadırlar. İlmimizin alakalandığı tenzih, teşbih aynıdır.
Fehmimiz miktarınca olan kemal, noksanlığın aynıdır.
Bize tecelli eden,keşfolan veya müşahede olunan her şey Hak subhanehu'nun gayrısıdır. Allahu teala,ötelerin ötesidir. Allahu Tebârake ve Teala, İbrâhîm aleyhisselâmdan haber vererek buyurdu:
'Yonttuğunuz şeylere mi taparsınız? Halbuki Allah, sizi ve yaptıklarınızı yaratmıştır. "
بِسْــــمِ اللّٰهِ الرَّحْمَـنِ الرَّحِيـمِ
قَالَ اَتَعْبُدُونَ مَا تَنْحِتُونَۙ
وَاللّٰهُ خَلَقَكُمْ وَمَا تَعْمَلُونَ
(Saffet Sûresi:95/96)
Bizim Yonttuğunuz her şey, Hak subhanehu'nun mahlukudur. İster ellerimizle onu yontalim veya aklımızla veya vehimlerimizle yontalim eşittir; İbâdete layık değildir.
İbâdete layık olan, ancak keyfiyet ve müşahede gözümüzü,O'nun azametini ve celalini müşahededen aciz ve hayrettir.
Bu gibi, misalden keyfiyetten münezzeh olan ilâhe iman, ancak gayb yoluyla hasıl olabilir. Zira şuhudi iman, Allahu teala 'ya iman değildir, bilakis nefsinin yonttuğu şeye imandır ki o da Allahu Teala'nın mahlukudur; O'ndan gayrısına olan imanı,Allah'a imana ortak koşmaktır,belki sadece Allah’tan başkasına iman etmektir. Budan Allahu subhanehu'ya sığınırız.
Gaybi iman ancak seyri seri olan vehim için imkan kalmayınca, ondan bir şeyin hayal hazinesine nakşı olmayınca hasıl olur. Bu mana ,hayal ve vehim sınırından hariç olan akrabiyyette/en yakınlık ta tahakkuk eder. Hangi sey ki uzak olur, vehimin onda imkanı daha fazla ve geniş olur. Hayal saltanatı altına girmesi daha yakın ve seri olur.
Bu devlet Nebiler ( üzerlerine salât-veselam olsun)mahsustur. Gaybi iman adaletle bu büyüklerin nasibidir.
Her kimin hakkında, onlara tabi olmak ve onlardan varis olmak yoluyla murad edilirse, bu devlet ile şereflendirilir.
Avam mu'minler için hasıl olan gaybi iman vehim sınırından hariç değildir. Zira avam hakkında ötelerin ötesi olmak, kendinde vehime imkân bulunan uzaklık tarafındadir .Şu büyükler (Nebiler)hakkında ötelerin ötesinde olmak, vehimin imkanı yakınlık tarafındadır.
Dünya kaim oldukça, dünya hayatı mevcut oldukça, gayba İman mutlaka lazımdır .Zira müşahede ile olan iman burda illetlidir.Ahıret hayatı olunca, hayal ve vehmin takatı kesilince, müşahede ile olan iman (orada)makbul olur, yapma ve yontma illetinden beri olur.
Zannederim ki Muhammed Rasûlallah, dünya hayatında
Mevlâ 'yı görme devletiyle şereflenince, burada O'nun hakkında şuhudi iman sabit eylesek,elbette övülmüş olur, yapma ve yontma illetinden beri olur. Zira başkaları için ahirette vaad edilen,
Sallallahu Aleyhi ve Sellem 'e dünyada hasıldır .
بِسْــــمِ اللّٰهِ الرَّحْمَـنِ الرَّحِيـمِ
"سَابِقُٓوا اِلٰى مَغْفِرَةٍ مِنْ رَبِّكُمْ وَجَنَّةٍ عَرْضُهَا كَعَرْضِ السَّمَٓاءِ وَالْاَرْضِۙ اُعِدَّتْ لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا بِاللّٰهِ وَرُسُلِه۪ۜ ذٰلِكَ فَضْلُ اللّٰهِ يُؤْت۪يهِ مَنْ يَشَٓاءُۜ وَاللّٰهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظ۪يمِ
"Bu Allah'ın fazladır, onu dilediğine verir, Allah büyük fazıl sahibidir.