MANEVİ BAĞLANTILARIMIZ
Manevi bağlantılar deyince ilk aklımıza gelen Kur’an-ı kerimdir değil mi? Sonra hadisler gelir. Peki, klasik bir soru sorayım o zaman. İnsanlara anlatılmak istenen nedir bu kitapta, Kur’an mealini okuyan ve “ aaa bu emirde varmış hiç bilmiyordum, duymamıştım.” dediğimiz kaç tane konu var acaba.
“ Ve hiç kuşkusuz, sen büyük bir ahlak üzeresin.” Kalem suresi 4. Ayette buyrulan ahlak üzerine neler konuşabiliriz.
Bu ve buna benzer ayetler okudunuz mu bilmiyorum ama ahlak ile ilgili birçok ayet ve hadis var.
İman ve ahlak. Bu ikisi ayrılmaz bir ikilidir. Her Müslümanın bünyesinde barındırması gereken iki haslettir bunlar. Önce iman sonra ahlak.
Türkiye’de ve tüm dünyada Müslümanların neden bu kadar rahat ve ibadetler konusunda tembel, ahlak konusunda vurdumduymaz olduklarına bir baktığımızda önümüze hemen bir ayeti kerime çıkıyor.
“ Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan maddelerin helâl ve temiz olanlarından yiyin; şeytanın peşinden gitmeyin, çünkü o apaçık düşmanınızdır.” Bakara Suresi 168. Ayet.
Bu kadar açık ve net bir ayet varken her önümüze geleni yemek, her gözümüze ilişene el atmak sadece insanların imani konuda zayıflığını ahlak konusunda hassasiyetinin olmadığını veya azaldığını gösterir.
Peygamber efendimiz ise bu konuda şöyle buyuruyor; “ Her kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dini ve ırzı (şeref ve haysiyeti) lehine korunmuş olur.”
Helal Kazanç ve helal Lokma sadece maddi bir kazanç meselesi değil aynı zamanda imani ve ahlaki bir meseledir.
İman ve ahlak her şeyin başıdır.
Ayrılmaz bir ikilidir. Ne yaparsanız yapın bu ikiliyi ayıramazsınız. Hayatın, yaşamın, Müslümanlığın ilkelerinin başıdır.
Birini bıraksanız diğeri öksüz kalır ve hiçbir değeri olmaz. Çünkü ikisi birbirini tamamlar.
Ne iman ahlaksız olur, ne ahlak, imansız olur.
Hayatımıza İman fıtratı üzere başladığımız gibi, yaşantımızda iman ve ahlak üzere idame ettirebilmek, can emanetini yine iman üzere teslim edebilmek duası ile.
SELAMETTE OLUN SELMETLE KALIN
SABRİYE TÜRKMEN KAYA