Ticaretin Değişen Yapısı Ve Yeni Aktörleri 


Z Kuşağı, yakın bir gelecekte online ticaret dünyasının en büyük temsilcileri olmaya aday büyük bir kitleyi oluşturuyor. Aynı zamanda iki milyarı aşan nüfusuyla markaların ulaşabileceği en büyük ve en etkili kitleden biri.

Z kuşağı, günümüzün küresel gençliğini temsil ediyor ve online ticaret alanında önemli rol oynamaya hazırlanıyor. Bugünün gençleri geleceğin iş adamları, liderleri ve yöneticileri olacaklar. 

Z kuşağının en önemli ortak özelliklerinden biri doğdukları andan itibaren internet, bilgisayar, akıllı telefon ve her türlü ileri teknolojiyle iç içe büyümüş olmalarıdır. Sosyal, psikolojik gelişimlerinde ve kişilik yapılarında bu modern teknolojik ortamın belirleyici rolü oldukça yüksek.

Bu nedenle geleceği şekillendirmek adına Z kuşağını doğru anlamak ve tanımak gerekir. Z kuşağı özelliklerini, beklentilerini ve ihtiyaçlarını çok iyi bilmek önemli bir konudur.

Z KUŞAĞI E-TİCARETTEN NE BEKLİYOR?

Z kuşağı, e-ticareti seven bir gruptur. Bu nedenle önümüzdeki yılların en güçlü aktörü Z kuşağı olacak. Çünkü e-ticaretin sunduğu imkânlar, Z kuşağına son derece cazip geliyor. Bu kuşak hem satıcı hem de müşteri olarak önemli bir potansiyele sahip.

Genel anlamda e-ticaretten beklentileri kısaca şöyle sıralanabilir: Hız, Doğallık, Samimiyet, Yenilik, Çeşitlilik, Verimlilik, Popülarite, Özgürlük

Aslında bütün bunlar gençler için hayatın her alanında aradığı önemli detaylar. Z kuşağı doğal ve samimi üslubu seviyor. Resmiyet adına uygulanan katı ve soğuk hiçbir şeyi benimsemiyor. Rahat davranmak ve doğal yaşamak istiyor. Bu üslubu benimseyen her şey Z kuşağı arasında rağbet görüyor.

TEKNOLOJİYLE BÜYÜYEN BİR NESİL

Dijital çağın en önemli aktörü konumundaki Z kuşağı internete adapte olma konusunda hiçbir zorluk yaşamıyor. Adeta doğuştan internet çağına gelmiş olmanın ayrıcalığını fark ettiriyor. Fazlaca teknoloji ve çok çeşitli uyaranla birlikte büyüyen bu kuşağın en baskın özelliği, dikkat süresi kısa olmasına rağmen aynı anda birçok işle haşır neşir olabilmeleridir. Z kuşağının kendine münhasır bir tarzı, konuşma ve yazma üslubu var. 

Z kuşağı internetin sunduğu geniş olanaklarla büyüyor. İstediği her şeye çok rahat ulaşıyor. Eskiden üniversite tezi hazırlamak isteyen bir genç günlerini kütüphanede kitapları tek tek inceleyerek geçirirdi. Zorluklarla ulaştığı, nadir bulunan o bilgileri dikkatle okur, özümsemek için çaba harcardı. Ancak şimdi öyle bir konu kalmadı. Bilgisayar veya cep telefonundan her türlü bilgiye tek tıkla ulaşmak mümkün. Üstelik binlerce seçenek var.

Kısaca kolay ulaşım, hızlı tüketimi de doğal olarak beraberinde getirdi.

Bunun anlamı şu: Z kuşağı karşılaştığı her şeye sathi bakıp hızlıca anlamak istiyor. Videoları hızlandırarak dinliyor. Okumak veya dinlemek için vakit harcamak, üzerinde fazlaca düşünmek istemiyor. Bu sebeple edebi metinler, ağır- ağdalı konuşmalar onlara zor geliyor, dikkati dağılıyor.

O yüzden online içeriklerde olduğu gibi ebeveynin veya öğretmenin yaklaşımı da aynı şekilde mümkün olduğunca az ve öz olması gerekir (uzun nasihatlere kapalı). Ayrıca bir konuda harekete geçmek için kısa ve net komutlara ihtiyaç duyuyor (içerik sonlarına eklenen CTA cümlesi Z kuşağı için sosyal hayatta da geçerli). 

HIZ TUTKUSUNUN PSİKOLOJİK ETKİLERİ

Bu yazıda hız tutkusunun Z kuşağı üzerindeki bazı olumsuz etkilerine değinmeden geçmek istemiyorum. Zira bir anne olarak bunu son derece önemli görüyorum.

Z kuşağı hızlı ve pratik davranarak eskilerin hantal yapısından sıyrılır. İş bitirici ve sonuç odaklıdır. Bu haliyle ekonomiye çok güzel işler kazandıracağına ben eminim. Ayrıca iş başa düştüğünde vatan, bayrak adına gösterdikleri hamiyet hislerini de takdire şayan buluyorum.

Ancak göz ardı edilmemesi gereken bir konu var ki bu aşırı hız tutkusu, gençlerin estetik anlayışını ve duygularını köreltiliyor. Z kuşağı gerçek aşkı, katıksız saf sevgiyi yaşayamıyor.

Öyle ya, hızlandığı için fonetik yapısını kaybeden bir ses, gürültü kirliğinden ibaret kalır. Bu da onun ruhunu kirletir. Normal hayata adapte olmasını engeller, dikkat dağınıklığı, konsantrasyon eksikliği ve tahammülsüzlük gelişir. Tahammülsüzlük saygısızlığı da beraberinde getirir.

Bu nedenle Z kuşağı içerisindeki hız tutkusu sosyolojik ve psikolojik açıdan çeşitli araştırma ve analizlerle geniş çaplı ele alınması gereken bir konudur. 

Çünkü bu kuşak sadece online içerikleri değil dostluğu, kardeşliği, insani ve ahlaki değerleri, saygıyı, sevgiyi de çabuk tüketiyor. Toplumsal ve dini değerleri muhafaza etmek için çaba harcamıyor, sanata ve estetiğe gereken önemi vermiyor. Sanatı koruyamayan bir toplum, estetik anlayışını yitirince, üslup, hal ve tavırlar da estetikten yoksun kalıyor. Argo konuşmalar trend (eğilim) haline geliyor ve maalesef Z kuşağının çirkin modası oluyor.

Elbette burada yazdıklarım Z kuşağının, geniş de olsa yalnızca belli bir bölümünü kapsıyor. Yoksa bu kuşak içerisinde yukarıda saydığımız kötü özellikleri taşımayan, aklı başında, olgun, dengeli, kişilikli, tutarlı, ilkeli, vicdanlı, ahlaklı ve inançlı birçok kaliteli insanın varlığı da ayrı bir gerçek. Önemli olan ise yeni neslin tamamını bu üstün kişilik ve kalite düzeyine taşıyabilmektir.

Z kuşağının bazı yeteneklerinden faydalanıp ahlak, kişilik ve vicdan yönünden kendi hallerine bırakmak hem onlara hem kendimize hem de tüm dünyaya büyük bir ihanet olur. Zira yakın bir gelecekte dünyadaki pek çok konumu ve mevkii devralacak bu kuşağın bugün ihmal edilmesi yarın herkesin sorunu olacaktır.

SEVGİ, HER SORUNUN ANAHTARIDIR.

Düşmanlığı, çatışmayı ve ahlaksızlığı yaymak için kullanılan İnternet, kolaylıkla güzel sözler, güzel tavsiyeler, dostluk ve kardeşlik mesajlarının paylaşıldığı bir araca dönüştürülebilir. Bu sayede Z kuşağı içinde gelişen nefret kültürü yerini daha güçlü bir şekilde sevgi kültürüne bırakır.

Ayrıca yapay zekâ teknolojisi yolsuzlukların ve usulsüzlüklerin sonunu getirecek müthiş bir imkâna sahip. Bu da dünyadaki gelir adaletsizliğinin sonunu getirir. Gittikçe artan fakirlik yerini zenginliğe bırakır. Dünyanın doğal kaynakları herkese yetecek miktarda ancak bütün zenginlik yalnızca yüzde birlik kitlenin elinde. Eşitlik ve adalet olduğunda zenginlik kendiliğinden gelecektir.

Saldırganlığı, nefreti ve adaletsizliği ortadan kaldırmak için yapılan her türlü bireysel çaba çok verimli olacak ve olumlu etkisiyle on kat büyüyecek. Bu anlamda kaliteli online içerik, olumsuzlukların tüm izlerini silebilecek çok güçlü bir etkiye sahip. Çünkü internette dakikalar içinde binlerce kişiye ulaşmak mümkün. İşte bu güzelliği elde edebilmek, sorunu fark edip üzerinde çalışarak ve oluşturduğumuz her içeriği titizlikle seçerek olur.

Z kuşağı önümüzdeki yıllarda barış, anlayış ve uyumlu bir dünyanın temsilcileri olacak. E-ticarette geliştireceği dostluk ve dürüstlük üzerine bina edilmiş güçlü karakteriyle başarıyı sağlayacak ve dünya fakirlik lobisine en büyük darbeyi vuracaktır.

Çünkü bu nesil savaşların ve sefaletin acı sonuçlarını yaşayarak gördü. Hatta birçoğu tüm bunları deneyimledi. Önünüzdeki dönemin, yeni gelen genç kuşak için farklı ama etkili olduğu bir o kadar da başarılı olduğu altın bir çağ olacağını ümit ediyorum. Hep birlikte neler mümkün diyorum.