ESKİYE ÖZLEM

Eskiye özlem giderek artıyor insanlarda. Köy hayatı başta olmak üzere bayramlar, çocukluğumuz, sokak eğlenceleri ve çobanlık bile aranır, özlenir oldu.

Fakat bizim insanımız tembelliğe alışmış ne kadar özlese de artık o günlerdeki gibi bir hayatı sürekli istemez. Arada gidip göreyim hasret gidereyim derdinde.

Ne kadar büyük bir çelişki dimi. Bir yandan özlem ve hasret ama diğer taraftan teknoloji çağının getirdiği yenilikler ve buna bağlı olarak insanlarda oluşan tembellik.

Neredeyse ekmeği bile ayağına getirtecek bir toplum olduk.

Halbuki ikisini bir arada kullanabilsek hem teknoloji hem de eskiye duyduğumuz özlemleri bir araya getirebilsek ne kadar güzel olur.

Mesela çiftçilik. Teknolojiden faydalanıp daha verimli ve daha güzel şeyler çıkarabilsek ortaya hem insanlık adına hem de kendi adımıza olumlu şeyler çıkacağına eminim.

Hayatı sadece oturup seyretmekten ibaret zanneder olduk. Buna artık bir an önce son versek hem hayatımız güzelleşecek hem de yaşantımız.

Özlediğimiz hayatı güzelleştirmek ve o güzel hayatı yaşamak bizim elimizdeyken, zor olanı kolay gibi gösterip süsleyerek insanlara sunmak ve kabul edilişini seyretmek maalesef çok acı.

Hayatı dolu dolu yaşarken yapmamız gereken sadece Allah’a iyi bir kul olabilmek. 

Sadece İslam üzere yaşamak. Bunu bile beceremez olduk. Bunu bile umursamaz olduk.

Dilimizde sadece Allah kelimesi bazen onu bile unutur olduk.

Ne kadar zahmetli ve ne kadar acı bir hayat yaşıyoruz aslında.

Kolaylarımız zor, zorlarımız kolay olmuş.

Hak dava arkamızda, süslü dünya önümüzde ona yetişmeye çalışır olmuşuz.

 Eskiye özlemin sebeplerinden biride yalnızlık. Biz eskiden kalabalıklar içinde mutluyduk.

Biz eskiden kalabalık sofralarda yemeğimizi bölüşürken mutluyduk. Biz eskiden gülüp oynarken mutluyduk.

Eskiye özlemimizi doğru bir şekilde yok ederek, doğru olanı yaparken hak davayı gözeterek, güzel, mutlu ve güvenli günlere geri dönebilmek duası ile.

SELAMETTE OLUN SELAMETLE KALI

SABRİYE TÜRKMEN KAYA