HAMAS NEDEN VURDU VE ÜLKEMİZDEKİ İSRAİL UŞAKLARI
Hoca sevmez, hacı beğenmez, beynamaz, “kalbi temiz olsun yeter” anlayışı içinde, “Hacı namaz kılıyor fakat her türlü hile hurda onlarda” diyen, camiye gitmez, ezan okunurken dahi rahatsız olan bir takım insancıklar şimdi kalkıp da Filistin halkının yanında yer alacak, onlara hak verecek hali yok.
Daha konuşmaya başlarken “Efendim, ben yıllar önce bir Yahudinin yanında çalışmıştım, (eeee) adam işinin ehli adamdı, (eee) sigortamı tam ödemiş, kimsenin bir kuruşuna tenezzül dahi etmezdi, mesaiye bıraktığında hakkımı tam dakikası dakikasına öderdi.” falan filan… Bitmek tükenmek bilmeyen Yahudi hayranlıklarını anlatır anlatır dururlar.
Sonra hemen arkasından lafı bizim hacı hocalara getirirler; “Şöyle hile hurda yapıyorlar, böyle hakkımı yediler, şöyle emeğimi çaldılar, şöyle sigortamı eksik ödediler.”, anlatır anlatır bitiremez. Zannedersin ki hepsi kötü… Olabilir mi böyle bir şey?
DEVEYE SORMUŞLAR “BOYNUN NEDEN EĞRİ?” DİYE
Şimdi bu çöp bakış açısının, art niyet dolu yaklaşımın tek amacı; Müslümanları, hocalarımızı ve hacılarımızı kötülemek olan, maksatları Yahudileri övüp iyi mükemmel göstermek olan, kendi insanından bu denli nefret eden, kin besleyen, art niyetle dolup taşmış bir zihniyetin ben neresini düzelteyim?
Zaten düzeltmeye kalkışsak bile daha da büyük kin ve nefretle gözlerinden ateşler fışkırmaya başlıyor.
En iyisi mi küfrünü daha çok arttırmamak adına, böylelerinin yanından uzaklaşmayı tercih ediyor insan.
“N’APTIN HAMAS? FİLİSTİN YANDI, BİTTİ, KÜL OLDU” NARALARI
İsrail denen devlet, her yaptığı mükemmel Yahudi milletinin tamamı zeka küpü, akıl küpü, tüm dünyayı onlar yönetiyor. Hatta dünyayı parmağında oynatıyorlar. Dünyada ticaret onların elinde, tüm dünyaya onlar mallarını satıyor. Borsa, altın her şeye onlar yön veriyor. Adamlar müthiş akıllı abi yaaa…
Haşa Allah sanki tek aklı Yahudilere vermiş, gerisine kalmamış anlayışına sahipler.
“Ooooo adamların ellerinde öyle teknolojik silahlar var ki, görseniz, son model… Amerika ürettiği teknolojik silahlarının hepsini onlara vermiş. Ellerinde öyle kimyasal silahlar var ki, isteseler tüm Ortadoğu’yu ortadan kaldırırlar. İsrail yönetimi istemiş olsa Filistin’i üç günde yerle bir eder, tozunu attırır. Adamlar yine insaflı davranıyor. Fakat Arap milleti iyilikten hiç anlamıyor.” mahiyetinde, ülkemizdeki Yahudi hayranları yine İsrail’i böyle anlata anlata bitiremezler, öve öve hiç susmazlar.
İnsan bir kere ezik olmaya görsün, ne anlatsan booooş, ne desen kâr etmez.
Aşağılık kompleksiyle anlatır, durur…
Komik olan o ki, bu şekilde kendilerini aşağıladıklarının da hiç farkına varamazlar.
O eziklik duygularını da Arap milletlerini kötülemek ve aşağılamak suretiyle bastırırlar, böylece de üste çıktıklarını zannedeler.
FİLİSTİN’DEN ROKET ATILIYORMUŞ İSRAİL’E
“Canım ne roketi? Soba borusu onlar, içleri boş, uyduruk bir şey, içi boş teneke zaten. İsrail'in çok mükemmel teknolojide, dünyada eşi benzeri olmayan ‘gök kubbe’ denilen hava savunma sistemleri var yaaa… Eeee, daha havada iken roketleri imha ediyor. Boş iş onlarınki zaten, Arapların yaptıklarından ne hayır gelecek? Daha ellerini yıkamayı bilmezler, yemeği dahi çatalla yemezler, görgüsüz insanlar” cinsinden kötüleme, küçük görme, aşağılama alabildiğince gider…
75 YILDIR BİTMEYEN ZULMÜN ADI: İSRAİL
Gelelim “Hamas neden vurdu?” sorusuna…
Herkesin elinde akıllı telefonlar, son teknoloji bilgisayarlar. Akıllı evlerde oturuluyor. Son teknoloji küçük ev aletleri ile uzaktan erişimli buzdolabı, çamaşır-bulaşık makinaları, klimalar kullanılıyor.
“Hafta sonu hangi tatil beldesine kaçalım? Abi yaa, geçen hafta sonu Kıbrıs’a kaçtık, Girne bu mevsimde harika var yaa, acayip iyi geldi, iyiki gittik.”ler…
“Bu hafta sonu hangi filme (sinemaya) gidelim?”ler…
“Ayvalık’ta yeni bar açılmış, gittin mi? Ortamı, ambiyansı mükemmel, git mutlaka, enfes, kaçırma”lar…
“Bu hafta sonu kahvaltıya hangi beş yıldızlı otelin kahvaltı salonuna gitsek? Evde sıkıcı oluyor, hep aynı hep aynı... Sonra oradan da güzellik salonuna kaçarız, ne dersin?”ler…
“Bu arabayı değiştirelim, jip alalım, millet valla her yıl değiştiriyor, biz takıldık kaldık aynı arabaya.”lar…
“Bu sene yazlığı sattım, sıkıldım kızım, hep aynı yer, Avrupa’ya gideceğim, Yunan adalarına kaçalım tatil için.”ler…
“Çocuk üniversitede, mükemmel bir puan ile çok iyi bir bölüm kazandı. Araba almak lazım, haketti kerata.”lar…
“Okusun, yüksek lisans için Avrupa veya Amerika’ya göndereceğim.”ler…
Sen ülkende bu şekilde rahat ve lüks hayat yaşarken, hatta yaşadığın hayatı beğenmeyip sürekli dırdır edip eleştiri üzerine eleştiri yaparken, “Almanya, İngiltere baksana nasıl yaşıyor?” naraları atarken, “Bak bak, Lüksemburg’daki öğretmenlerin, doktorların, mühendislerin maaşlarına” derken...
Sürekli daha iyisini, daha mükemmelini isterken…
Elinde son model telefon varken “15’i ne zaman çıkacak?” diye sürekli internetten takip ederken...
FİLİSTİN HALKI
75 yıldır İsrail zulmü altında, ambargo altında; doğru düzgün yiyecek yok, içecek yok, su yok, elektrik ve doğalgaz İsrail’in kontrolü altında… İsrail tarafından sürekli yapılan baskınlardan bıkmış, usanmış, evleri başlarına yıkılırken, camilerine baskınlar düzenlenip Müslümanlar öldürülürken, her Ramazan ayında şehirleri İsrail tarafından bombalanırken, çocukları ve bebekleri ilaç sıkıntıları nedeni ile ölürken, hastane ve sağlık hizmetlerine hiçbir şekilde ulaşamazlarken, pasaportları dahi yokken, uluslararası ticaret hakları yokken, küçük çocukları İsrail askerleri tarafından tutuklanıp işkence ile öldürülürken, birilerinin hala ”N’aptın Hamas? Neden yaptın Hamas?” demesi tam anlamı ile bağnazlık, tam anlamı ile Filistin halkı ile dalga geçmek ve onları tiye almaktır.
Çok hoşuna gidiyorsa, beğenmeyip sürekli şikayet edip durduğun, yaşadığın lüks hayatı terk et, git orada yaşa bakalım, kaç gün o şartlar altında yaşayabileceksin?
Şükür etmek hiç yok, halinden şikayet etmek alabildiğince var…
ALLAH (C.C.) VAR
Tabii ki bu zihniyete göre sadece teknoloji var, İsrail’in gücü var, İsrail’in aklı var, İsrail’in zekası var…
“Filistin’in gıdasını dahi İsrail veriyor. Daha ne istiyorsunuz? Şimdi daha iyi mi oldu? Komple yok olup ölüp gidecekler.” anlayışı ve mantığı ile hareket ederler.
Kapasiteleri ve kavram dağarcıkları kıt olan bu zihniyette güce ve güçlüye boyun eğme, hiç ses çıkarmama, hatta şirin gözükme, hatta ve hatta ondan taraf olup tüm varlığıyla ona çalışma anlayışı mevcuttur.
EBREHE ORDUSU VE EBABİL KUŞLARI
Bu bakış açısıyla İsrail mutlak ve kesin zafer kazanır. Filistin halkı ise kesin kaybeder.
Eeee Allah (C.C.) bu işin neresinde? Amerika’nın Büyük İsrail planı var da haşa Allah'ın (C.C.) bir planı yok mu?
Amerika ve İsrail’in gücü varsa haşa Allah'ın (C.C.) gücü yok mu?
Allah Teala mazlumun ve Kendisine iman etmiş Müslüman kullarının haşa yanında değil mi?
Allah'tan yardım istersek haşa Allah bize yardım etmez mi?
Tuzak kuranların en hayırlısı Allah değil mi?
Allah ol derse o olmaz mı?
Şimdi bu kıt zekalılar diyecek ki “75 yıldır Allah nerede, neden ol dememiş?”
Allah'ın işine karışılmaz, bu zihniyet de bunu anlamaz!
Allah herkese bir zaman tanır.
Aynı firavuna tanıdığı gibi…
Şimdi de aynı süreyi firavunun çocukları İsrail’e tanıyor.
Firavunu nasıl Kızıldeniz’de helak etmişse kuşkusuz, bir gün firavunun çocukları İsrail de helak olacak. Elbette Allah (C.C.) Müslümanların küffar ile nasıl mücadele ettiğini görmek; ciğerleri yana yana, kalben ettikleri dualarını da duymak ister.
Öyle ”Ben oturayım, keyfime bakayım, Allah (C.C.) İsrail’i helak etsin.” demekle İsrail helak olmaz.
Zamanında Ebrehe’nin Ordusu dünyanın en güçlü ordusu idi. Kabe'yi yıkmaya geldi. Ebabil kuşları balçıktan yapılmış ateş parçacıklarını Ebrehe Ordusu’nun üzerine attı ve ordu yerle bir oldu.
HAMAS İSRAİL’E BOYUN EĞMEDİ
Müslüman bir kimse Allah'tan başkasına boğun eğmez.
Allah'a iman etmiş bir kimse, İslam düşmanlarından korkmaz, çekinmez, ölümden korkmaz.
Filistin halkı vatanını, milletini savunmasın; İslam düşmanıları, Müslüman düşmanıları ne verirse şükür etsin, otursun, sesini çıkarmasın, öyle mi?
Müslüman korkak olmaz!
Müslüman Allah'tan başka hiç kimseden korkmaz.
Allah'a iman etmiş bir kimse gavur ile savaşmaktan asla çekinmez, “Ölürsem şehit, kalırsam gazilik ile şan ve şeref bulurum.” der. Şehit olursa Peygamber (S.A.V.) Efendimiz’le cennette komşuluk makamına, mertebesine yükselir.
Tabii ki bunu anlayacak, kavracak kapasitede zeka, akıl, iman varsa tüm bunlar önem arz ediyor.
Yoksa, sadece “Bu dünyada rahat ve lüks yaşayayım, gavur n’aparsa yapsın, kimi öldürürse öldürsün, kim ölürse ölsün, yeterki ben rahat ve lüks yaşayayım, teknolojinin nimetleri içinde yaşayayım, yetineyim, sürekli şikayet edeyim, hep daha fazlasını, çok daha fazlasını isteyeyim” bencil anlayışı vardır.
N’aptın Hamas? N’aptın, ülkemizdeki Yahudi ve İsrail hayranlarını büyük üzüntüye gark ettin?
Neden hakkını, vatanını, milletini, dinini, camini, ezanını, ibadetini, canını, malını, namusunu, çoluğunu çocuğunu savundun Hamas?
Oldu mu şimdi Hamas? Karşında Ebrehe Ordusu var Hamas, seni komple yok eder Hamas, İsrail müthiş güçlü Hamas… Bıraksaydın da İsrail seni yalvartarak öldürseydi de ülkemizdeki Yahudi ve İsrail hayranları sevinç içinde çığlıklar atsaydı Hamas…
Dr. Meryem ÇILDIR
