Mazlumun ahı ne zaman yerde kalmış ki, bugün kalsın…

Uzun zamandır halkın gündeminde olan zamlar hız kesmiyor, A-Z’ye her şeye zam gelmeye devam ederken, hükümet her zaman yaptığı gibi algılarla halkın gazını almaya çalışıyor.

Hatta bazı siyasetçiler absürt bir söylemle, zamları muhalefetin yaptığını bile söyleyebiliyor. Aynı hataları daha önceden de yapmış ve büyük şehirleri kaybetmişlerdi.

Ülkemiz ekonomiyi inşaatın sırtına yükleyerek bugüne kadar getirdi. Bugün yaşanan inşaat rantının fiyaskosundan başka bir şey değildir.

Üretim olmayan bir ülkede ekonominin düzgün olmasını refahın artmasını beklemek kendimizi kandırmaktan başka bir şey değildir.

Hükümet yıllardır ülkeyi algılarla yönetmeye çalışıyor.

Bakınız, gıda sektöründe KDV oran yüzde 8’den yüzde 1’e indirildi. Bu durumda gıda sektöründe yüzde 7’lik bir indirim yansıması gerekmiyor

mu?

Ama öyle olmadı! Olmayacakta. Her vatandaş bilir ki, bir malın maliyeti vardır. Elektrik, doğalgaz ve benzin bu maliyeti arttıran nedenlerin başında gelmektedir.

KDV’yi indirmekle sadece algılara oynamış olursunuz.

Gerçek anlamda piyasayı rahatlatamazsınız.

Cumhurbaşkanlığı makamı 81 milyonu kucaklayan en tepe makam, partili bir cumhurbaşkanlığı olunca, ister istemez hükümet, muhalefet çekişmesine sahne olmaktadır.

Bu durum piyasalara güven vermiyor, sorunları çözülmesine yardımcı olmuyor.

Bugün pazarda bir marul 10 liradan satılıyor. Maydanozun bile 4 lira olduğu bir yerde, emekli ve asgari ücretli nasıl hayatlarını ikame edecekler? Parası olmayan kredi kartına yüklenecek, bu durum daha fazla kredi kartı borçlusu demek değil midir?

İşçi, emekli, köylü kazanmazsa, piyasa nasıl dönecek? Esnaf nasıl ayakta kalacak? Dükkanlar bir bir kapanırsa, daha fazla işsizlik meydana gelmez mi?

Piyasaları ayakta tutacak olan vatandaş değil mi?

Merhum Erbakan’ın başbakanlık döneminde verdiği zamlarla, piyasa canlanması sağlanmıştır.

Doğrusu da bu değil mi?

Telefon, elektrik ve doğalgaz gibi stratejik ürünlerin özelleştirilmesi sizce ne kadar doğru? Özel sektör kâr amaçlı çalışmaktadır.

Özelleşme olmasaydı bugün elektriği devlet bize 32 kuruştan satmış olmayacak mıydı? Hem biz ucuz kullanacaktık hem de üretimde maliyetler düşmüş olacaktı.

İktidar mesleki körlülük yaşamaktadır. Halkın isyanı hem sosyal medyalarda hem de sokakta aykura çıkmasına rağmen, hükümet kulaklarını tıkamaya devam etmektedir.

Bu durum tabi ki, sandığa yansıyacaktır. Hiç kimse bilerek ve isteyerek yanlışı sürdürmek istemez, istemeyecektir.

AKP’ye destek verenlerde er geç desteğini çekecektir. Aksisi hayatın akışına ters düşer. Hiç kimse bu hayat pahalılığı karşısında aksını düşünemez. Gelen elektrik

ve doğalgaz faturasıyla baş başa kalınca ve cebinizde ki para bunları ödemeye yetmiyorsa, bu insandan nasıl destek alacaksınız?

Alamazsınız…

Mazlumun ahı ne zaman yerde kalmış ki, bugün kalsın…