Sonbahar Resitali

Hani demiştin ya
"Alnının bir köşesine        
Yaz beni diye
Ben seni varlığımın kitabına yazdım"

Hatırla sevgili
Bir sonbahardı
Sararan yaprak misali
Sarardım da
Gidişine dur diyemedim
Çelimsiz bir tohum gibi
Düştüm toprağa
Sen nefes vermeden
Yeşermedim
Kırıldı gururum
Boynum büküldü
İçim kan ağladı da     
Göz yaşımı dindiremedim

Bilsem ki bu istasyondan gidenler döner geri 
Beklerdim bıraktığın yerde seni
Budalalık olurdu belki tek yöne aldığın bileti görmeseydi bu deli
Umudumu yükleyip götürdüğün o kara treni izlemezdim maziyi izler gibi
Zaman çok sayfaları çevirdi
Kaç mevsimi sonbahar geldi geçti
Soluyordu mazi gözlerimde
Tıpkı o gizlice okul gezisinde çekildiğimiz fotoğraf gibi
Önce gözlerin silindi
Sonra sözlerini unuttum

Kaç şiir yazdım sensiz
Kaç mısra çizdim
Saymadım kaç mevsim eskidi
Kaç iklim
Soldu takvimde
Bin yemin ettim de
Döndüm kıbleye
Seni seven bu yüreği
Affedemedim

Bir Sonbahar beklerim
Ömrümden
Bir son bahar erteledim hatırlamak için unuttuğum dünleri
Mesafeler kiralık dualar gibi durur beklerim
Ruhumun yokluk
Darağacında

Ne suyun ferahlığı
Ne ateşin sıcaklığı
Ne yaz günü sevecenliği
Ne ilk bahar Sevinci
Anlamadım
Anlamadım hiç bir şeyi
Anladığım tek şey vardı yakıp yüreğimi
Ve gittiğinin gerçeğini

Yine böyle bir sonbahar
Ellerinde sararan yılların izi
Umutlarımı sırtlayıp koyduğun valizi
Sonbahardı yazdığın şiirin ismi
Tıpkı içimde yanan o hâr gibi
Hercai oynaşların diriliği
Karşımda duruyordun öylece pişmanlığın resmi

Sana sonbaharı yağmurları sordum
aa sevgili
Sırılsıklam aşkla ıslandığımız sokakları
Arnavut kaldırımlı caddelerde köşe kapmaca buluşmalarımızı
Sordum
Yok mu sende
Bir hikayesi

Hatırla ey sevgili
Hani tınısını duyardık şarkıların
Islığına dolardık
Her nağmesini
Ayrılık kokan şarkılar olmazdı bizde
"biz ayrılamayız"                         
Şarkısını dilimize doladığımız gibi ..

Şimdi ne değişmişti de böyle bir yabancının ürkekliğiyle çıkıverdin
Neden anlamsız sualler gibi öylece duruyorsun karşımda?
Sana ne verebilir ki kanadı kırık uçmayı unutmuş bir kuş
Sonbaharımda sararmış dallarımı yeşertebilir misin?     
Geri verebilir misin toprağa düşen gülüşlerimi?
Ya saçlarımdaki akları boyar mısın siyahın gür tonuna?
Yıllar sonra bu sonbaharda
Bana bakma öyle uzak, uzak
Bana b’ak sonbaharımda olamazsın artık son durak!

Nuray AYHAN...