Dem-i Saadet
Şimdi ta şuramda hani iç yerimde bir yer var ya orayı acıtıyor anlamsızlaşan geçmişim!
Sonra kederimi dağıtacak o hep dilimde vird ettiğim sure-i İnşirah suhulet üflüyor ruhuma...
Ve bu muzdarip hallerimi anlatamadığım herkesi uzaklaşırken buluyorum yalnızlığımda.
Ama hiç korkmuyorum yalnız kalmak gibi bir kaygım yok, huzurlu bir sessizlik beni büyülüyor hatta, seviyorum ziyadesiyle bu efsunlu bilinmezliği.
Biliyorum geçip giden hüzünlü ama bir o kadar tecrübe kazandıran geçmişin, beni tekamülün zirvesine taşıdığını...
Artık hazmetmek zorunda değilim o boğazımı yırtarak beslendiğin, her dafasında defalarca rencide edildiğim, onuruma dokunan, ama aslında kendini bitirdiğin o zavallı hallerini.
Kaygısızda değilim hepten, kendimi biliyorum çünkü, çok beklentim yok faniliğini ruhumun en derin ücralarında hissettiğim dünyada sevgiden muhabbetten ve tefekkürüne doyamadığım güzellikleri izlemek, ancak kıymetimce Kıymet verecek kadar bekliyorum o bilinmezliğin içinde ruh eşim, ve hep hasretini çektiğim atide yanımda olacak ahiretimi...
Adem-i basiret olsa ne gam, şu dünyada sana rastlamak bana en büyük itminan.
Derkenar etmiştim kendimi, yok gibi bir varlıkla canımdan öte can olan kıymetlilerim artık anlayacak yaşa gelmişlerdi, anne olduğum günden beri bana değil hayatıma anlam kıldığım, gözlerinden düşen tek damlayla içimin okyanuslarında fırtınalar kopardı ya, gülüşleriyle beşinci mevsimler yazardım ömrüme, hüzünlerim şiir olurken ben şairlik taslardım...
Evlat can parçası, evet bazen hayal kırıklığı, ama en çok mutluluk için kendi eğolarımıza kurban ettiğimiz o yüceler yücesi merhameti sonsuzun emaneti can parelerim anlayacağınızı bir gün bana hak vereceğinizi biliyorum diye yazdığım kaç mektup var bir bilseniz yollanmamış.
Diye ekliyor yazamadıklarını anılarını tuttuğu safran sarısı sayfalara
Yazacak ne çok şey varmış diye düşünüyor artık parmakları öyle hızlı geziyor ki harflerin üzerinde bir an önce bu kitap bitmeli ve ibretlik bir hayatın öyküsünü duyurmalı dünyaya hani yaşanmışlıklardan ders alırda başka ocaklara düşmez karanlık
Belki geceye düşen ayın şavkı, güneşe ilham olur karanlığa meydan okur ve doğar aydınlık yarınlara...
Nuray AYHAN....