YAYIK, YOĞURT, AYRAN VE TEREYAĞI
Günlük hayatımızda kullandığımız alet ve araçların düşünce ve davranışlarımızın açıklanmasında önemli bir yeri vardır. Hatta insan eliyle yapılan aletlerden başka, tabiattaki materyaller arası tabi döngü halinde bulunan ilişkilerin de, ferdi ve sosyal hayatımız da yaşadığımız ilişkilerin açıklanmasında önemli yeri vardır.
Beşik gibi sallandık. Dağ gibi adamdı. Yüzü buz gibi soğuktu. Boş tenekeden çok ses çıkar, Havlayan köpek ısırmaz, Kabak kafalı…, gibi deyim ve ifadeler günlük hayatımızda kullandığımız çok bilinen benzetmelerdir.
“Yayık gibi çalkalanıyor” benzetmesi de bunlardan birisidir. Bilindiği gibi yayık, yoğurdun yağını almak için kullanılan bir alettir. Yan ve yatay olarak ileri geri sallayarak kullanıldığı için yayık ismini almış olmalı. Bizim köyde bu aletin dik olarak kullanılanına “güvlek” denirdi.
Bilindiği gibi, ülkemizde yaşanan ekonomik krize bağlı olarak TL’sının aşırı değer kaybetmesine bağlı olarak satın alma gücü düşmüş ve her iş sektörü ve halk kitlelerinin tepki gösterdiği ciddi manada bir pahalılık yaşanmasına neden olmaktadır.
Bu ekonomik krizde, hükümet ve muhalefet partilerinin ve liderlerinin üzerinde birleştiği krizin nedenleri kapsamında, ‘Türkiye’ye bir operasyon çekildiği ve bu operasyonlarla ekonomik kaynaklarının birileri! tarafından ele geçirildiği…’ şeklindeki yaklaşımlardır.
Ancak, bu yaklaşım buraya kadar aynı gibi gözükse de, bu noktadan sonra yani bu operasyonları kimin çektiği konusunda ise, iktidar ve muhalefet cenahının ciddi manada ayrıştığı görülmektedir. İktidar mensupları bu operasyonları dış güçlerin yaptığına dair ısrarlı söylemlerine rağmen, muhalefet cenahı ise kur dalgalanmalarının hükümetin takip ettiği ekonomi ve kur politikalarının bir sonucu olarak yaşandığını, bu dalgalanmalarda yaşanan kur’un inmesi çıkması, piyasaya düşük kurla döviz sürülmesi, vs, sonucunda, yerli! ve yabancı menşeili kişi ve kuruluşların yüksek miktarda döviz alıp satarak vurgun yaptıklarını, hükümet politikalarının da bu durumu kolaylaştırdığını iddia etmektedir.
Özellikle kur dalgalanmaları, yayık veya güvlek dediğimiz aletin içine bir miktar suyla karıştırılarak ayran halinde doldurulan yoğurdun ileri geri sallandığında, ayranın üzerine çıkan tereyağının kepçeyle toplanması, sallamaya devam edildikçe azalan miktarla da olsa tereyağının ayranın içinde kalmayıncaya kadar süren “yayık yoğurt ayran ve tereyağı” ilişkisini hatırlatmaktadır.
Muhalefet tarafından çokça ve ısrarla dillendirilen, devlet varlıklarının “ucuz” satılması ve elde edilen finansın harcanmasında adres gösterilen, beşli müteahhit (çete) ihaleleri ve bu ihaleler üzerinden “vurgun” yapıldığına dair vurgusunda yer alan yol, tünel, köprü, hava limanı yapım ve işletme ilişkilerinin anlaşılmasını kolaylaştıracak “yayık yoğurt ayran ve tereyağı” benzetmesine benzer, halk arasında yaygın olarak kullanılan bir deyim ve kavram benzetmesini, dağarcığımda bulamadığımı ifade etmek isterim.
Haşim EFE