DİN-LENMEK İNSANI YORARMI

Din-lenmek! Fiilin köküne baktığımız zaman din olgusu karşımıza çıkıyor. Din olgusal kişiyi dinlemeye sevkeder. Insanlar nüfus cüzdanındaki islam yazısı ile kendilerini müslüman zanneder. Oysa ki " din " kişinin tam olarak Allah'a kendini adamak, benliğini kurban etmek anlamına gelir.  

Günümüz çağındaki bazı din alimleri olarak tabir ettiğimiz kişilerin dahi gırtlağından aşağı inmemiş, dini bir sömürü kanalı olarak insanların saf duygularını, iyi niyetlerini kendi çıkarları adına kullanmaktan geri kalmamışlardır.

Durum bu hale gelince ister istemez algısı yüksek insanların hedefi haline gelmiştir. Bu sonuç kimilerini dinsizliğe kimilerini başka dinlere kanalize etmiştir. Bu vebal altında kalanlar dini tahrip etmiş, hiçbir din düşmanının yapamadığını yapmış İslam dinine telafisi imkansız zararlar vermiştir. 

Bu nokta-i nazardan hareketle din öylesine anlatılacak lafıgüzaflar topluluğu değildir. Dini anlatanlar önce kendilerindeki ben algısını kurban edip; hakkın diliyle kelam eylemini gerçekleştirmeli. O zaman işte "DİN" iradesinin hakkını verenlere teslim olmuş, gerçek sahiplerine teslim olmuş olur. Bunun dışında " dinlenmek" eylemi aksine yorulmaktan öteye geçemez. Bugünün Müslümanlarının yorgunluğu, fakirliği, cahilliği hep bu nedenledir.  

Din insanı dinlendirir, ufkunu açar, Allah'tan başka kimseye itaat ettirmez. Gerçek manada dinini ruhunun derinliklerinde hissedenin ruhu dingin, huzurlu, yüzlerinin hepsini Rabbine teslim etmiş sahte benliğinden yani egosundan özgürleşmiş olmanın huzuru içindedir.  

Hala bir yorgunluk, keder , üzüntü varsa insan yeniden inanç sistemini birkez daha gözden geçirmeli; gerçek anlamda kime kulluk ediyor, kime boyun eğiyor kendini özdenetime tabi tutmalıdır. 

"DİN" dinlendirir, yormaz...

En iyisini Allah bilir. 

Hayırlı haftalar diliyorum sevgili okurlar...

Aslı SOYLU