Kanunlarla ve medya kanallarıyla aile yapımızı yıkmaya çalıştıklarını şimdi hepimiz anladık.
Öyle değil mi yoksa?
Önce zinanın cezasını kaldırdılar, biz feryat ettik, sen alkışladın ve bizi suçladın!
Domuzu kasaplık saydılar, biz ortalığı çınlattık, sen alkışladın ve bizi suçladın!
Sapkınlara dernek olma hakkı tanıdılar, biz üzüldük, sen alkışladın ve bizi suçladın!
Sapıkları ve fiillerini devlet güvencesine aldılar, biz ayağa kalktık, sen alkışladın ve bizi suçladın!
İstanbul sözleşmesi ve bağlı kanunlarla aileye kasdettiler, biz yırtındık, sen alkışladın ve bize ters ters baktın!
ETCEP getirip evlatlarımızı zehirlediler, biz feryat ettik, sen alkışladın, bizi suçladın!
Şimdi anlıyorsun ve zaten biz de biliyor ve feryat ediyoruz ki, bunlar Avrupa emretti diye aile kurumunu yıkmaya niyet etmişler!
Şimdi senle beraber yırtınıyoruz ki, bu hatalarını düzeltsinler, sapık sözleşmeleri ve kanunları iptal etsinler!
Ama hayır!
Hayır!
Hayır!
Asla düzeltmeye yanaşmıyorlar!
Oralı bile değiller!
Müslüman kardeş şimdi bunlara ne diyelim?
“Uyuyorsunuz” mu diyelim?
Ama uyumuyorlar, devamlı aileyi ifsada çalışıyorlar!
Gafilsiniz mi desek?
Ama o kelime iyice yalama oldu. Artık kifayet etmez oldu!
Başka ne diyelim?
“………..”
Kardeş!
Onu bari sen söyle, bize söyletme!
Bizim suç sayılacak bişeyler söylememizi bekliyorlar!
Gel bu noktalı yerleri sen doldur!
Uyandıysan eğer.

Ama uyanmadıysan o tırnağın içine sen de girersin!