SAVCILAR VE SIVACILAR
Çok tuhaf şeyler oluyor ülkemizde.
Hemen her alanda oluyor tuhaflıklar ama adalet mekanizmasındaki tuhaflıklar dudak uçuklatan cinsten. Hem dudak uçuklatan, hem de toplumumuzu çökertecek cinsten.
AKP iktidarının seçim kampanyalarında el üstünde tutup, oy toplamak için şehir şehir dolaştırdığı, adına mitingler düzenlettiği eski mahkumlardan Sedat Peker, ne olduysa, nasıl olduysa, neden olduysa, yurt dışına çıkmış. Bu Peker bilinmeyen bir yerlere karargah kurmuş, bir yıldır sosyal medyayı kullanarak akıl almayacak şeyler yazıp, çizip, söylüyor, anlatıyor.
Neler mi anlatıyor?
Türkiye’de olmaması gerektiği halde olan ve ağır suç teşkil eden şeyler. İşte bazıları:
Siyasette dönen kirli dolaplar, rüşvetle yapılan karanlık işler, vurgunlar, soygunlar, paravan şirketlerle devleti dolandıranlar, kayırılan adamlar, ümüğü sıkılan servet sahipleri, üstüne çökülerek, hatta tank ve toplar kullanılarak yapılan soygunlar, büyük büyük yöneticilerin yurt dışına uzanan kirli servetleri, uyuşturucu baronlarının serüvenleri, büyük büyük yöneticilerin uyuşturucu trafiğini yöneten oğulları, kızları, aile efratları, siyasetçilerin astronomik paralarla yaptıkları kirli işler, kumar müptelası büyüklerimiz, nerede kumar oynadıkları, kaç para kazanıp kaybettikleri, el değiştiren milyar dolarlar, isim listeleri ve daha neler neler…
İşin tuhaf tarafı bütün bu bilgileri açıklarken, yer, zaman, mekan, şahitler, belgeler de ortaya konuyor. Uyuşturucu madde kaçakçılarının “malları” nereden nasıl tedarik ettikleri, nereden, nasıl ve hangi vasıtaya yükledikleri, hangi güzergahları takip ederek nereye sevk ettikleri, teslim alanların kimler olduğunu, bu malların nerelere gittiğini, tüketicilere nasıl intikal ettirildiğini bir bir açıklıyor bu Sedat Peker.
Kafalar iyice karışık. İhbar ettiği şahıslardan çoğunun bizi yıllardır yönetmiş olan büyüklerimiz ve yakınları olduğunu görünce, işin politik yalanlar zinciri olabileceğini düşündürüyor. Bütün bu bilgilerin düzmece ve iftiralar olduğunu yazan ve çizenler var.
Acaba doğru mu, yanlış mı? Bunları biz bilebilecek mevkide değiliz ki. Devlet çarkının bu tür işlerle ilgilenmek üzere görevlendirilmiş savcıları var. Ucunda suç unsuru olabilecek duyumlar kulaklarına gittiğinde, birilerinin talimat vermesini bile beklemeden, derhal ve kendiliğinden tahkikata geçecek, bu bilgileri değerlendirip gereğini yapacak, devlet görevlileri olan savcılardan bahsediyoruz.
Hayret ve dehşetle izliyoruz ki, savcılar bütün bu bilgileri hiç duymuyorlar. Harekete geçmiyorlar. Araştırmıyorlar, soruşturmuyorlar.
Bir de bu bilgileri araştırıp soruşturma görevi olmadığı halde, belki de anlatılanların üstünü harç ile sıvayıp, varsa delilleri karartıp, tevil ve tefsir yolu ile bütün bunların Sedat Peker’in fantazisinden ibaret olduğuna kamuoyunu inandırma görevi yapan sıvacılar var. Ellerinde mala, nerede bir pürüz ve suç olabilecek bir durum varsa sıvayarak kapatıp dümdüz hale getirme gayretinde olanlar var.
Bütün bunlar dudak uçuklatan cinsinden olaylar.
Adalet mekanizması neden çalışmaz? Çalışmıyor mu, çalıştırılmıyor mu? Tekerleklerin önüne taş koyanlar kimler?
Bunların kimliği kesin anlaşılmasa bile, ipuçları da yok değil.
Mesela daha birkaç gün önce bir soru önergesine verilen cevapla basına yansıdı ki, bir bakanlığın Malatya İl Müdürlüğü binasında binlerce uyuşturucu hap ele geçmiş, bakanlık gizlice sadece bir kişinin iş akdini feshetmekle yetinmiş. Ne araştırılmış, ne soruşturulmuş. Başka ülkelerde kelleler vuruluyor bu durumlarda. Hem de aile ve çocukları koruma bakanlığının il müdürlüğü burası. Bu uyuşturucu hapların nakil işlerinin resmi plakalı makam araçları ile yapıldığı da kayıtlara geçmiş. Sıvacılar üstünü harç ve mala kullanarak kapatmış olmalı ki, konu yeterince yankı bulmadı.
Başka bir örnek:
Onlarca yıldır büyük yöneticilerimizi taşıyan “Ata” adlı makam uçağı bilmem hangi Amerika ülkesinde, içinde tonlarca miktarda uyuşturucu ile yakalanmış. Uçağa el koymuşlar. Hemen arkasından bu uçağın kısa süre önce “devlet envanterinden çıkarıldığı” bilgisi basına yansıtıldı. Bunu duyup irkilmemek mümkün mü? Bu nasıl bir iş? Bunu sakın sıvacılar yapmış olmasın?
Bütün bu olanlar “mal hırsı” için midir, “makam hırsı” için midir, şehvet hırsı için midir?
Savcıları tutup, sıvacıları çalıştırmak!
Çocuklarımız, gençlerimiz ve aile yapımız hiç olmadığı kadar tehliklededir şu an!
MALA DOLAŞTIRMAK
Şeytan yakaladığı rezilleri,
Şöhret, şehvet ve mala dolaştırır;
Sıvacılar delil kapatmak için,
Yalan harcıyla mala dolaştırır!
Ekrem Şama